Hale Halime YILDIRIM / GÜNDEME BAKIŞ - Çiğli Belediye Başkanı Onur Emrah Yıldız, CHP İzmir İl Başkanlığındaki bir toplantıya katılmak için il binasına gittiğinde, işten çıkartılan bir grup tarafından protesto edilmişti.
“BENİ İÇERİ ALMAYACAKLARINI SÖYLEDİLER”
Yaşananlara ilişkin açıklama yapan Başkan Yıldız, “Ben İzmir İl Binasında toplantıya katıldım, giriş kısmında Çiğli’de hanımefendinin kayınpederini herkes tanır, eski başkan yardımcısı… Kapıda ‘Seni içeri almayacağız’ dediler, ben de güldüm ve ‘Böyle bir hakkınız yok’ dedim. Orada polis arkadaş geldi ve il yöneticileri beni olay büyümeden içeri aldı. Kendisi ‘Sen yoktun, biz vardık’ gibilerinden komik bir ifade kullanınca cevap verdim. Herkesin içinde yapınca bunu ve kullanmam mümkün olmayan bir kelime kullanınca, ben de bunu duyunca kendisine bu lafı kullanmasına hak olduğunu söyledim. Çünkü kendisinin etrafında bunu kullanmasına müsait bir yapı vardır diye bir cümlem oldu. ‘Ben sülalemi alır gelirim’ dedi ben de ‘sülaleni al gel’ dedim. Bazı sosyal medyalarda ‘Sülaleni çıkarırım’ dedim gibi bir şeyler paylaşılmış, cevap bile vermedim. Çünkü benim böyle bir ifadem olmadı” dedi.
“BU HİKAYEYİ BEN YAZMADIM!”
Kendisine yönelik hakaret ve protesto gerçekleştiren kadın işçinin ablasının belediyedeki işine geri alındığını kaydeden ve bunun gerekçelerini sıralayan Yıldız, “Ben göreve geldikten sonra 147 insanı, ideolojik ve ahlaken doğru bulmadığım şekilde işten çıkarmak zorunda kaldım ama bu hikayeyi ben yazmadım, bu hikayeyi yazanlar, benden öncekiler ve yardımcıları... Bunu da tüm Çiğli biliyor. Bu konuda Danışma Kurullarında yeterince gerekçelerini anlattım, raporlarla, hizmet döküm formlarıyla anlattım. Daha sonra sendikayla ortak vasıf kapsamında değerlendirme yaparak 15 kişinin işe dönüşümü yapıldı. Daha sonra bu arkadaşlarımızın büyük kısmını almak için kadro açalım dedik emekli olanların yerine. Burada geri çağıracağımız arkadaşlardan anne oğul, baba kız, abla kardeş gibi ayrım yapalım diye karar aldık” diyerek şu açıklamalarda bulundu:
“ABLASININ DOWN SENDROMLU ÇOCUĞU VAR, O YÜZDEN ONU ALDIK”
O gün il binasında bana en çok bağıran ve hakaret eden hanımefendi ile ablası yakın tarihlerde işe girmiş. ‘İkisini de işe alamayız, bir tercihte bulunalım’ dedik, ablasının down sendromlu çocuğu var, 2 tane öz çocuğu var, bir de down sendromlu bir çocuğu sahiplenmiş. Bu daha elzem dedik ve onu içeri aldık. Şimdi en çok yaygarayı koparan, Ankara’ya yürüyen arkadaşlarımızın içinde bu var. Ablası ile kendisi arasında ablasını işe aldık. Eğer kötü yaptıysak kamuoyunun vicdanına. Sürekli ‘sana zindan edeceğim’ gibi sözlerle beni tahrik etmeye çalışması çok üzüntü verici.
“YÜRÜYÜŞ KENDİ TERCİHLERİ”
17 işçinin Ankara’ya yürümesiyle ilgili ise Yıldız, “Demokratik eylemlerin hepsini belediye kapısı önünde yaptılar, Ankara’ya da bir dönem gittiler, kadın kolları kongresini basıp Genel Başkanımızın konuşmasını sabote edenler de olmuştu. 9 -10 arkadaşı Atasanayi’de kent lokantası açtığımızda geri alacağız. Bu yürüyüşe giden arkadaşların zaten belediye ile bağı yok, kıdem ve ihbar tazminatları ödendi. Yürüyüş yapmaları kendi tercihleridir” ifadelerini kullandı.




