Halime ERDOĞAN / GÜNDEME BAKIŞ - Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay, belediyenin mali durumu ve işçi maaşlarının ödenmesinde sıkıntı yaşandığına ilişkin iddiaları yanıtladı. 

"DEVLET ELİYLE BASKI GÖRÜYORUZ"

Maliyetlerin arttığını ancak gelirlerin artmadığını anlatan Başkan Tugay, "Bizim şu andaki aylık giderimizin üçte 1'i kadar devlet bize para veriyor. Belediyenin geliri İller Bankası'ndan gelen paradır. Bilerek ve isteyerek Türkiye'de her şeyin bu kadar maliyeti artarken, işçi, memur ücretleri artarken, belediyenin gelirleri artmadı. Buradan siyasi baskı, ekonomik ambargo görüyoruz, bunları devlet eliyle görüyoruz. Devlet kendi partisinden olan belediyelere oradan, buradan, şuradan yardım edip her türlü sorununu çözüyor ama muhalif belediyelere baskı uyguluyor. Bu sadece Karşıyaka'da değil, başka yerlerde de yaşanıyor. Bunu aşmak için alabileceğimiz bütün önlemleri aldık ama durmayan bir enflasyon var. Korkunç bir enflasyon var" dedi. 

"İLLER BANKASI ZALİMCE BELEDİYELERİ UMURSAMIYOR"

Tugay, İller Bankası ve AK Parti hükümetine sert eleştirilerde bulunarak, "İller Bankası çok zalimce belediyelerin ne durumda olduğunu umursamıyor. Böyle devlet yönetilmez. Böyle bir devlet yönetim anlayışı olmaz. Ne yapmaya çalışıyorsunuz siz, insanları baskıyla, zoraki kendi taraftarınız mı yapmaya çalışıyorsunuz? Onursuz insanlar mı yapmaya çalışıyorsunuz? İnsanlar siyasi görüşlerinde özgür, bağımsız  olmasın diye mi uğraşıyorsunuz? Bunlara direnilir, bunlarla başa çıkılır" diye konuştu. 

"ELİMİZDEN GELEN HER ŞEYİ YAPTIK"

Tugay açıklamasına şöyle devam etti: 

"Bizim de geçen ay maaş ödemelerimizde gecikmeler oldu tabi ki ama disiplinize etmek için alabileceğimiz bütün önlemleri aldık. Şu anda çok az bir ödeme problemi var. Bunun için gerçekten üzgünüm ama elimizden gelen her şeyi yaptık. Bütün bu sorunların kökeninde, bu ülkenin kötü yönetimi, kötü ekonomi, alım gücünün düşmesi, paranın değer kaybetmesi sorunu var."

"KARŞIYAKA'NIN 120 YILLIK BÜTÇESİNİ ZENGİNLERE DAĞITTILAR"

"Dövize endeksli mevduat hesabı diye bir şey uydurdular. Buraya para yatıranlar çok zengin, parası olan insanlar. Milyonlarca lirası olan insanlara döviz almayın, buraya yatırın, aradaki farkı biz size verelim dediler. Bu şekilde devlet 160 milyar lira para ödedi. Bu para Karşıyaka Belediyesi'nin 120 yıllık bütçesi demek. Bu para tamamen havadan, bu ülkenin zenginlerine, parasından para kazanan adamlarına gitti. Devleti düzgün yönetseydiniz de, döviz bu kadar yükselmeseydi, böyle saçma sapan şeyler yapmak zorunda kalmasaydınız da, bu ülkenin servetini zenginlere dağıtacağınıza, belediyelere verseydiniz de biz de bu ekonomik sorunları yaşamasaydık."

"BİZ BU SİYASİ ANLAYIŞLA MÜCADELE EDİYORUZ"

"Bu sorunların sebebi olan insanlar bir kenarda kıs kıs gülerken, hatta bunu istismar ederken, siyasi propaganda konusu yaparken, bizler bin bir sıkıntı içinde hem hizmetimizi yapmaya çalışıyoruz, hem de çalışanlarımıza maaşımızı ödüyoruz. Bunları onurlu insanlar olduğumuz için yapıyoruz. Biz onun bunun siyasi baskısına boyun eğip de onursuz insanlara dönüşmemek için yapıyoruz. Bu milletin onurlu evlatları olarak kalmaya çalışıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti'ni dışa bağımlı yapan, parasını 5 kuruşluk hale getiren, insanları aç bırakan, sokakta yatıran, uyuşturucu bağımlısı yapan siyasi anlayış olmasın diye mücadele ediyoruz."

"SORUNUN ANA KAYNAĞI HALLEDİLMELİ"

"Kimsenin maaşı zaten giderine yetmiyor ki... Sorunun ana kaynağını halletmediğiniz, kötü yönetimi durdurmadığınız zaman değişmez ki bunlar. O maaşın tamamını ödediğinizde yetiyor mu? İnsanlara, yüzde 70'ini, 80'ini ödüyorsunuz, 1 - 2 hafta içinde kalanını ödüyorsunuz. Her şey yükselirken yetiyor mu yetmiyor. Herkes seçimden sonra dolar 30 lira olacak' diyor. Bu, bu ülkenin daha da fakirleşmesi demek. Para değerini kaybettiği zaman, döviz yükseldiği zaman, üretimin maiyeti artıyor, hammadde, işçilik, enerji maliyeti artıyor. Yükselmiş fiyatlı ürün geliyor. Daha önce yarım kilo et alabiliyorken şimdi 100 gram alıyorsunuz. Her şeyden  tasarruf ederek yaşıyorsunuz. Siz böyle yaşarken, bu ülkedeki bazı insanlar sürekli zengin oluyor, daha zengin oluyor ve aç insanları görmüyorlar. Çöplerden hurda toplayan insanları görmüyorlar."

"DEVASA BİR HATA VAR"

"Bu devlet yurtdışından getirdiği milyonlarca Suriyeliye, Afgan'a para verirken, hastanelerde tedavi ederken, kendi milletinin sağlık sorunuyla, açlığıyla ilgilenmiyor. Bunlar halledilmedikçe  olmaz. Belediyenin problemleri bu ülkenin en küçük problemi. Asıl kaynağına bakıldığında 86 milyon insanı ilgilendiren devasa büyük bir hata var. 28 Mayıs günü bu hatanın değişme olasılığı var. İnsanların vereceği karar bu hatayı kökünden kaldırabilir. Sadece oy vermek yetmiyor, oy vermeyen insanları ikna etmek, sandıklarda usulsüzlüğe karşı direnmek de gerekiyor. CHP elinden geleni yapıyor ama CHP'nin çok üzerinde bir güçle mücadele ediyoruz biz şu anda. Herhangi bir sahtekarlığa kimsenin izin vermemesi gerekiyor."

"KILIÇDAROĞLU CUMHURBAŞKANI OLUNCA MAAŞLAR KONUŞULMAYACAK"

"Hiçbir iktidar sonsuza kadar sürmez, eninde sonunda bu ülkeye demokrasi gelecek, eninde sonunda gerçekler ortaya çıkacak. O gün bu sonuçları öğreneceğiz. Yaşıyor olursak biz de göreceğiz ve o gün geçmişte bize neler yapıldığını, nelerin gizlendiğini çok daha iyi göreceğiz. Bizde yarattığı hasarın ne kadar büyük olduğunu daha net göreceğiz. İnşallah 28 Mayıs o kadar güzel bir gün olur ki, insanına sahip çıkan, yurtsever olan Kemal Kılıçdaroğlu kazanır. Onunla birlikte biz de varız, biz insanlarımıza sahip çıkacağız. O zaman belediyelerin dediği maaşlar, yoksulluk konuşulmayacak."