GÜNDEME BAKIŞ - İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, FOX Tv’de İsmail Küçükkaya’nın sunduğu çalar saat programına katıldı. Soyer İzmir’in gayet iyi gittiğini ve göç aldığını belirterek, “Koşturuyoruz. İzmir Türkiye’nin aydınlık yüzü, umudu. Onun gereğini yapmak bizim boynumuzun borcu” dedi. ADAYIM KEMAL KILIÇDAROĞLU CHP Mersin mitingi ve Cumhurbaşkanı adayıyla ilgili de konuşan Soyer, “ Miting çok coşkuluydu. Kalabalıktı. Gerçekten insanlar susamışlar kucaklaşmaya. Çok keyifliydi. Yalnız gitmedim. Tüm ilçe belediye başkanlarımızla gittik. Biz milletin sesiyiz. İzmir’i temsilen gittik. Genel başkanımız aday olmalı. Keşke olsa. Benim adayım Kemal Kılıçdaroğlu. İttifakalra neyi işaret edecekse onun peşinden gideceğiz. Nasıl bir sistem olmalı ki bugün 18-19 gençlerimizin çoğunluğu yurt dışına gitmek istiyor. Asıl mesele isimlerden ziyade nasıl bir sistem kurulmalı? Bunun üzerine tartışılmalı. Biz genel başkanımız aday olmasından gurur duyarız” DURUM ÇOK KÖTÜ “Yoksulluk, işsizlik, döviz kuru ve ekonomik krizin” herkesin ortak derdiği olduğunu vurgulayan Soyer, şunları söyledi: “Ateş düştüğü yeri yakmakla kalmıyor. Çözüm üretmek zorundayız. Durum çok kötü. İçimizi acıtan vicdanımızı sarsan bir vahim tablo var. Sene 2-3 bin gıda paketi başvurusu varken 500 bin insan gıda paketi talep ediyor. Bu korkunç bir şey. Geçen sene 115 milyon TL’lik gıda paketi takviyesi yapmıştık. Karı kış paketi yaptık. 444 40 35. Bu hatta başvurarak ne talep ediyorsa söylüyor. 80 bin çocuğa mont ve bot dağıttık. Eğitim yardım paketi hazırladık. Hoş geldin bebek paketimiz var. 160 bin çocuğa ayda 8 litre süt getiriyoruz. 100 milyonluk yatırımla süt fabrikasını Nisan’da açıyoruz. Üretimcimize sahip çıkmaya devam edeceği. Onlar doğdukları yerde doymuyorsa olmaz. Bir yandan kuraklıkla bir yandan yoksullukla mücadele ediyoruz. Üretici ne ekerse kaçtan satacak ne kadar üretmeli? Bunu baştan biliyor. 338 milyon TL’lik alım yapıyoruz. 154 milyon TL’si süt mamülleri. 15 milyon TL yem ürünleri. Önceliklerimizi değiştiriyoruz. İnsanlar açken bizim kültür faaliyetleri bunun hepsiyle ilgili denge sağlamamız gerekiyor. Senede 11 fuar yaparken 2 misli fuar yapıyoruz. Oteller doluyor. Muazzam bir ticaret hacmi doğuyor” FECİ BİR RAKAM! Türkiye’nin büyük bir ekonomik krizin eşiğinden geçtiğini savunan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “İzmirlilerin içi rahat etsin. Onların kılına zarar gelecek, hayatlarını zorlaştıracak bir şeye izin vermeyeceğiz. Bütün önceliğimi derinleşen yoksullukla mücadele. Tüm kaynaklarımızı İzmir’in refahını koruyabilmek için kullanacağız. Bize bugün itibariyle 181 bin 221 üniversite mezunu iş başvurusu. 11 bin 120’si yüksek lisanlı. 658 doktoralı mezun. İşsizlik bu noktada. Feci bir noktada. Feci bir tablo. Büyük bir yoksulluk, işsizliğin, ekonomik krizin eşiğindeyiz. Bizim ülke olarak kaynaklarımız o kadar zengin ki. Biz vatandaşlarımızın bu krizi atlatacak güce sahibiz. Kampanya başlatacağız. Depremde İzmirli yüce gönüllüğünü gösterdi. İzmir’de depremzedelerin 1 ay içinde yaraları sarıldı. Tekrar kampanya yapacağız. Kara kışta vatandaşımızı yalnız bırakmayacağız. İzmirlilerin yüzünü güldürmeye devam edeceğiz” 3 MİLYAR KAYBETTİK Döviz krizinden dolayı Büyükşehir’in 3 milyar kaybettiğini belirten Tunç Soyer, “Dolar 9.5 liradan 13 lira çıktı. O gün 3 milyar TL kaybettik. Narlıdere metrosu 2.5 milyar TL’ye mal oluyor. Bir gecede kaybettik. Olumsuz etkileniyoruz. Memlekette yaşanan ekonomik krizden biz de payımızı alıyoruz. İBB’nin bütçesi kurumsal kapasitesi hala güvenirliliğini uluslararası alanda koruyor. Ekonomik koşullara rağmen yatırım yapmaktan vazgeçmiyoruz. Süt fabrikası, metro gibi. Bunlar istihdam demek. Altyapı demek. Metro dediğimiz şey ulaşım aracı değil sadece… Ekonomik canlılık” diye konuştu. KARARI BİZ VERDİK Buca metrosu ihalesiyle ilgili de konuşan Soyer, şunları anlattı: “Üçyol-Buca metrosu için 480 milyon avroluk kaynak bulduk. Krizin patladığı gün anlaşma imzaladık. Bunun üzerine o kadar da metro araçları için bütçe koymamız lazım. İzmir tarihinin en büyük yatırımı yapıyoruz. Kendi geri ödemesini yapacak bir finansman kaynağı. Bu para İzmir’e girdiği an binlerce kişi çalışacak. 9 teklif geldi ihaleye. En düşük iki tanesini sorgulaması yapılması lazımdı. Bir tuhaflık gördük. Sorgusunu istedik Açıklama yapın dedik. Avrupa Bankasına da ‘siz madem bunun finansörüsünüz siz de bilirkişiyle bunu kontrol ettirin’ dedik. Gönderdik. Onlar bizim yaptığımız sorguyu denetlediler. Bize gönderdiler. İhale komisyonu kime verileceğine karar veriyor. Banka değil. En düşükten birini eledik ve diğerine ihaleyi verdik. Onlarla da mutabık kalarak bu kararı verdik”