GÜNDEME BAKIŞ – İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “İzmir’in tarihindeki en büyük deprem. Olağanüstü büyük felaket. Bayraklı bölgesinde büyük yıkım yaşandı. Diğer ilçelerde böyle bir yıkım söz konusu değil. Yaralılar hastanede. Tahminlerimiz 180 civarında vatandaşımızın enkaz altında olduğuna yönelik. Vatandaşlarımız hasarlı binalara girmesin istemiyoruz. Artçılar devam ediyor. Bu kadar büyük deprem nedeniyle binalardaki hasarların tespit edilmesi gerekiyor” dedi. DIŞARDA KALANLARA GIDA VE BARINMA DESTEĞİ Hasarlı binalara girilmemesi konusunda uyarılarda bulunduklarını ifade eden Soyer şunları kaydetti: “Bu tabi binlerce insanın geceyi dışarıda geçirmesi anlamına geliyordu. Bu nedenle gece boyunca kumanya dağıtımını sürdürdük. Parklarda, yeşil alanlarda, meydanlarda çok sayıda çadır kurduk. Mobil tuvaletler ulaştırdık. AFAD koordinasyonuyla bazı yurtlara da vatandaşlarımızı yerleştirdik. Belediye otobüslerini parkların çevresine yağmura ve soğuğa karşı bir sığınak olarak konuşlandırdık. Sıkıntılı ve zor bir geceydi şüphesiz. Büyükşehir belediyemiz tüm birimleriyle, çalışanlarıyla vatandaşlarımızın ihtiyacını karşılamaya yönelik çalışmalarını sürdürdüler. Sabah itibariyle çay, boyoz, gevrek dağıtımı yapıyoruz geceyi dışarda geçirenlerin ihtiyacını karşılamak için.” DEPREM ÇALIŞTAYI DÜZENLENECEK Türkiye’nin hiçbir noktasının depreme hazır olmadığının altını çizen İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer şöyle devam etti: “Çok hoyrat ve hızlı bir şehirleşme yaşandı. Doğamızı tarım alanlarımızı tahrip ederek bu vahşi betonlaşmaya seyirci kaldık. Hiçbir kentte böyle bir hazırlıktan söz etmek mümkün değil. Ancak bu kadar şiddetli bir depremde çok daha ağır bir tahribat, çok büyük bir yıkım söz konusu olabilirdi. Bunu da belirtmekte fayda var. Biz geçen ay İzmir Büyükşehir Belediyesi bünyesinde bir Deprem Daire Başkanlığı kurmuştuk. İzmir’in depreme hazırlığını sorgulamak adına da çalışmalara başlamıştık. Ama önümüzdeki hafta Türkiye’de depreme dair sözü olan ne kadar bilim insanımız varsa onları davet edeceğimiz hem İzmir’in yapı sorunu, hem İzmir’in deprem faylarını, hem de depr eme karşı yapılması gereken hazırlıkların ne olması gerektiğini masaya yatıran bir çalıştay düzenleyeceğiz. Neyin hesabı sorulması gerekiyorsa, kimin neyi yapması gerekiyorsa hepsini tek tek tarif edeceğiz. Türkiye’deki bilim insanlarına buradan duyurmak istiyorum, böyle bir çalıştayı önümüzdeki hafta planlıyoruz.”