GÜNDEME BAKIŞ- Meryem Ana Otoparkı’nın tahliyesinin ardından bu kez Efes Alt Kapı Otoparkı’nın da boşaltılması, Selçuk’ta tartışmaları beraberinde getirdi. Selçuk Belediyesi’nin işlettiği iki alanın art arda tahliye edilmesi üzerine Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel, sosyal medya hesaplarından duygusal bir video paylaşarak sürece tepki gösterdi.
Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından gerçekleştirilen tahliye kararını değerlendiren Sengel, konuşması sırasında gözyaşlarını tutmakta zorlandı. “Bir ilçenin gerçekten kaderiyle oynanıyor” sözleriyle duruma isyan eden Başkan Sengel, hem belediyenin hem de Selçuk halkının karşı karşıya kaldığı zorlukları anlattı.
“NE YAPSAK YETMEDİ…”
Sengel, göreve geldiği günden bu yana hayata geçirmek istediği projelerin önüne sürekli engeller çıktığını belirterek şu ifadeleri kullandı:
“Belediye başkanı olurken kentin değerine değer katmayı hayal ediyor insan. Ama Meryem Ana alındı, yetmedi; Efes Alt Kapı alındı, yetmedi. Sigorta borçlarından gayrimenkullerimize hacizler kondu, yetmedi. Doğamız JES’lerle, RES’lerle tehdit edildi, yetmedi. Yıllardır süren emek sömürüsüne rağmen çalışanlarımız, halkımız… Hiçbirimize yetmedi.”
Sengel, Selçuk’un hizmet üretme kapasitesinin sistematik şekilde daraltıldığını savunarak, belediyenin sosyal projelerden geri bırakılmaya çalışıldığını ifade etti. Kent lokantası, öğrenci otobüsleri, gıda dayanışması gibi hizmetleri hatırlatan Başkan, “Artık ‘hiçbir hizmet yapma’ denilen bir noktaya geliyoruz” diyerek tepki gösterdi.
“BİZ MAĞDUR DEĞİL, MAĞRURUZ”
Yaşanan süreci “yerelin etkisizleştirilmesi ve merkezileşmenin sonucu” olarak nitelendiren Sengel, tüm baskılara rağmen mücadeleyi sürdüreceklerini vurguladı:
“Bilin ki biz mağdur değiliz. Mağruruz, alnımız açık. bu işi siyasete çevirmeye çalışanlar yıllar sonra ne demek istediğimi anlayacak. Elimizden tek tek alınan değerlerin hiçbiri ne halka ne esnafa yarar sağlar.”
“YEREL YÖNETİMİN YETKİSİ ADIM ADIM DARALIYOR”
2014’te yürürlüğe giren Bütünşehir Yasası’nı örnek gösteren Sengel, Selçuk’un yönetim kapasitesinin yıllar içinde küçültüldüğünü belirtti:
“Eskiden ilçenin kendi su ekipleri, kanal ekipleri vardı. Köyler kendi düzenindeydi. Şimdi 5 mahalleden 13 mahalleye sorumlu hale geldik ama kaynaklarımız sürekli kısıldı. Amaç hizmet yaptırmamak.”
Başkan Sengel'in o paylaşımı;
Gerçekten çok büyük bir içtenlikle ne hissediyorsam, bunu kelimeleri seçe seçe gidiyorum, çünkü benim için de duygulu bir an. İnsan böyle belediye başkanı olacağız ama bir sürü şey hayal ediyor. Bu hayallerin içerisinde de yaşadığı kente değer katmak oluyor. Ama ne yazık ki, Efes Selçuk Belediye Başkanı olduğumdan beri hatta Türkiye Cumhuriyeti'ndeki her vatandaş için "Nasıl doyuramadık?" gibi bir cümle aklıma geliyor. Yani Meryem Ana alındı yetmedi, Efes Alt Kapı alındı yetmedi. Sigorta borcu vesaire mevzularından her yerimize, her gayrimenkulüne, bu belediyenin, bu halkın hacizler kondu yetmedi. Doğamız talan edildi, JESlerle, RESlerle mücadele ediyoruz, yetmedi. Yıllardan beri, geçmiş dönemde, şimdi çalışan arkadaşlarım da var, bizi izliyorlar. Hatta belediyede taşeron olarak çalışıp da size kadrolu yapacağız deyip de KHK'ya alınıp yıllarca yüzde 4'lere mahkum edilen insanlar var. Onlar için de aynı şey geçerli. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı için de aynı şey geçerli, yetmedi. Ama sonra raddede bir ilçenin gerçekten kaderiyle oynanıyor şu anda. Artık kaderiyle oynanıyor. Burada yaşayacağımız her türlü maddi çöküş, ne yazık ki bizim kent lokantası, öğrenci otobüsleri diye uzun uzadıya üzerinde durduğumuz, çocuklar öğlen yemeğinden eksik kalmasın dediğimiz, çocuklar için gıda dayanışması ve paket teslimini birebir yaptığımız, çocuklarımıza, yoksullarımıza, yoksunlarımıza, pandemi dahil her zaman sahip çıkmak için mücadele ettiğimiz bir noktada artık sen hiçbir hizmet yapma gibi bir söylemle karşı karşıya kalıyoruz.
Biz hala içini doldura doldura söylemek istiyorum ki, devam edeceğiz. Bu konuda bir daha söylüyorum, biz devam edeceğiz, yılmayacağız. Çünkü mağdur edilmeye çalışılırken bilin ki biz mağdur değiliz. Mağrur şekilde kendimizden emin şekilde devam edenleriz. Alnımız açık, yüzümüz pak. Bu işi siyasete çevirmeye çalışanlar, bu kente her halükarda sahip çıkamayanlar yıllar, yıllar sonra ne demek istediğimi anlayacaklar. Bu değerlere, şimdiye kadar Efes Selçuk halkı sahip çıkmıştır. Bu değerlere, şimdiye kadar Efes Selçuk esnafı sahip çıkmıştır. Ve çok üzülerek söylüyorum. Ne esnaf ne de halk şunu bilsin ki, elimizden her yer tek tek alınıyor. Zannetmeyin ki bunun karı sizlere olur. Hiçbirimize olmaz. Ne Selçuk halkı, ne olur, ne belediye çalışanı olur, ne esnafa olur, ne İzmir'e olur. Ama tekrar şunu söylüyorum, ben inatçı bir umutluyum. Ben inatçı bir umutluyum. Bir gün bir şeyler değiştiğinde emin olun her şey değişecek. Ve yerelin ortadan kaldırılması, yerinden yönetimin ortadan kaldırılarak her şeyin merkezileşmesinin sonucunu halk yaşayacak. Ve biz buna çok üzülüyoruz. Elimizden giden değerlerin sadece maddi olmadığını, hepimiz için çok değerli bu kıymetlerde artık söz hakkımızın olmadığından bahsediyoruz. Söz hakkımız yok. Yetkimiz yok. Ve sonuç itibarıyla kendi evine misafir gibi kabul edilenler haline geliyoruz. Merkezileşme, hiç kimse unutmasın. Gittikçe her şeyin merkezileşmesi, merkeze toplanması, her seferinde halka bir şekilde eziyet olarak geri döner. Hatırlarsınız, emsal vererek de söylemek istiyorum bunu. Bütünşehir yasasından önce bu ilçe kendi ekibine, suyla ilgili ekibine, kanalla ilgili ekibine sahipti. Kendi bir döngüsü vardı. İşte bütünşehir yasası çıktı. Elimizde ne su kaldı, ne yol kaldırım yapmak için ekip ekipman kaldı vesaire. Köyler eskiden il özel idareleri tarafından idare ediliyordu. Köyler bir anda mahalle oldu. Yani 2014'ten sonra Selçuk Belediyesi sadece 5 tane mahalleden değil, köyler de dahil olmak üzere 13 tane mahalleden mesul hale geldi. Görev alanımız genişledi. Ancak mali durumumuz kısıldı, kısıldı, kısıldı. Ve gittikçe de kısılmaya devam ediliyor. Amaç iş yaptırmamak, belediye hizmetlerini yaptırmamak. Ama ben çok eminim. Efes Selçuk'ta yaşayan her vatandaş, Türkiye Cumhuriyeti'nde var olan her vatandaş bu doyumsuzluğun farkında. Ve işte bu yüzden gelecek için, daha güzel yarınlar için vazgeçmiyoruz. Bu da herkesin kulağına küpe olsun Vazgeçmiyoruz, mücadele ediyoruz ve biz her tökezletilmeye çalışılığında öyle ya da böyle çok daha güçlü hale geliyoruz. İzmir Büyükşehir Belediyesi ile birlikte, Türkiye Belediyeler Birliği ile birlikte, kardeşlerimiz olan Cumhuriyet Halk Partileri ile birlikte, Cumhuriyet Halk Partili belediyelerle birlikte ve her şeyden önce halk ile birlikte emin adımlarla devam ediyoruz. Elimizden aldığımız ve sizleri doyuramadığımız her alan için emin olun daha da güçleniyoruz.