Halil İbrahim GÜLER / GÜNDEME BAKIŞ- Bayraklı Belediye Başkanı Sandal, kentte sık sık tartışma konusu olan kentsel dönüşüm ile ilgili açıklamalarda bulundu. 

SİYASİLERİN İŞİ DEĞİL 
Konu üzerinden algı olgu oluşturmanın doğru olmadığını kaydeden Sandal, "Vatandaşın içinde olduğu durumu doğru anlamanız gerekiyor. Ekonomik kriz var, ardından gelen pandemi var, depremle birlikte varını yoğunu kaybeden yurttaşlar var. Bunun üzerinden algı üretmek, siyaset yapmak, imar artışların olabileceği ile ilgili algı oluşturmak, vatandaşın evlerinin inşa sürecini uzatmak anlamına gelir. Bu da vatandaşa vereceğimiz en büyük zararlardandır. Müteahhitlerin metrekare başı birim fiyat vermekten çekindikleri bir ortamda, 6 ay sonra ekonominin nereye gideceğini bilmediğimiz bir durumda vatandaşın kafasını bulandırmak, siyasilerin işi değil" dedi. 

VATANDAŞ TÜKENMİŞ DURUMDA 
Sandal konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Mağdur olan yurttaşlarımızın sorunlarının devlet tarafından çözülmesi gerekiyor. Birileri kredi arıyorsa orada bir boşluk oluşmuştur, vatandaşın ihtiyacını çözmeyen bir kredi miktarı ve bir faiz oranı vardır. Büyükşehir Belediyemiz bu anlamda bir kredi arayışına girmiştir. Bu müzakereler varken merkezi hükümetin tamamının bu sürece destek olması gerekir. Vatandaşa vereceğiniz 200 bin krediyle, bu faiz oranlarıyla vatandaşın derdini çözemezsiniz. Vatandaş, ekonomik ve psikolojik olarak tükenmiş durumda."

‘MİKTARI DOĞRU BELİRLEYELİM’

Sandal sorunun çözülmesi yönünde çağrıda bulunarak, "Bizler, Büyükşehir Belediyemiz, Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız, Sayın Cumhurbaşkanımız… Herkes bu işe el atsın. Önce vatandaşın ihtiyaç duyduğu kredinin miktarını doğru belirleyelim. Afet kapsamında 2 yıl faiz alınmasın, 18 yıl sıfır faiz ile ödemelerine devam etsinler. Bu merkezi hükümetin sorunu. Belediyelerin böyle bir görevi, sorumluluğu yok. Bu işi çözelim. Belediyelerin imar artışı ile ilgili kat artışı verip sorunu çözme imkanı yok. Bunun yeniden ısıtmak, olmayacak duaya amin demektir. Ben emsal artışı ile ilgili ben AKP il başkanını aradım, dedim ki; ‘bu mesele çözümsüz bir mesele, bunun odalardan, bakanlıktan dönme şansı çok yüksek. Bu noktada polemiğe girmeden vatandaşın sorununu çözelim’ dedim.  Depremzedeye gidip ‘binan 8 katlıysa 10 kat iznini belediye verir’ demek vatandaşı kandırmaktan başka bir şey değil.  Burada mesele şu; bitmiş, tükenmiş yurttaşlarımızın derdi var. Gelin, el birliğiyle kredi sorununu çözelim. Cumhurbaşkanımıza iletelim" dedi. 

YASAL DÜZENLEMEYE İHTİYAÇ VAR 

Sandal, "Başka bir garabet binaların hasar durumuyla ilgili. Ağır hasarlı ne demek, orta hasarlı demek, az hasarlı ne demek? Gözlemsel olarak yapılan bir işlem sonucu hasar durumunu vatandaşa söyleyip, bu işlemlerin kredisini verip vermemek ne anlama geliyor anlamıyorum. Bir bina ya risklidir ya değildir. Bu noktalarda orta hasarlı binaların güçlendirilmesi ile ilgili vatandaşa yasal olarak sunulan alternatifin aslında vatandaşı başka bir mağduriyete götürdüğünü ve bu anlamda yasal düzenlemelere ihtiyaç olduğunu söylüyoruz" diye konuştu.