Hale YILDIRIM / GÜNDEME BAKIŞ – Gaziemir Belediye Başkanı Ünal Işık’la 1,5 yıllık çalışmalarını ve hedeflerini konuştuk. Sahada yaptığımız röportajda Gaziemirliler de bizi yalnız bırakmadı. Esnaftan emekliye, yaşlıdan gençlere varana dek herkesin selam verip çay içmeye davet ettiği Işık’ın en büyük ilgiye de çocuklardan gördü. Okuldan çıkan öğrenciler Başkan Işık’la fotoğraf çektirmek için birbiriyle yarışırken, Işık da kendilerini belediyeye meyve suyu içmeye davet etti. Sahanın en dikkat çeken anlarından biri de otobüsteki öğrenci gruplarının sevgisiydi; otobüs uzaklaşana kadar Işık ve çocuklar birbirlerine el sallamayı sürdürdü.
“ÇOCUKLAR SEVGİYİ HİSSEDİYOR”
Işık, çocukların kendisine olan sevgisinin yeni olmadığını, kendini bildi bileli çocuklarla çok iyi iletişim kurduğunu anlatarak, “Bunu sağlamak için özel bir çabam olduğunu düşünmüyorum. Yaşam tarzımdan kaynaklı insan ve çocuk sevgisi, doğru yaklaşım, gözlem… Genelde ben bebek ya da çocukları kucağıma aldığım zaman anne babaları, ‘Kimsenin kucağına gitmez, senin kucağına geldi’ derler. Böyle bir kan çekmesi de oluyor, çünkü ben de çok seviyorum. Çocuklar da o sevgiyi hissediyor diye düşünüyorum. Bu, belediye başkanı olmadan önce de böyleydi. Bebek kokusunu çok severim; bir torunum var, yakında bir torunum daha olacak, heyecanla o kokuyu bekliyorum” dedi.
“ÇOCUKLARLA İLGİLENMEK İÇİN ÖĞRETMEN OLMAK İSTEMİŞTİM”
Henüz kendisi bir çocukken, yetişkinliğinde çocuklar için çalışmak istediğini aktaran Işık, “Benim hayalim de öğretmen olmaktı, çocuklarla bir arada olmak, onlarla ilgilenmek için. Belediye başkanı olarak bu hayalimi gerçekleştiriyorum. Çocuklar, kadınlar, engelliler için canla başla üretmeye çalışıyoruz ama o kadar çok zor şartlar altındayız ki… Çocukları, gençleri, engellileri bu hayatın içinde tutabilmek çok önemli. Belediye bütçesinden harcamadan tiyatrolar yapıyoruz, sinema gösterileri, oyunlar yapıyoruz. Çocuklarımız için GOKİP projemiz var; giysi, oyuncak, kitap ikinci el pazarı. Burada çocuklar artık kullanmak istemedikleri oyuncaklarını, kitaplarını, giysilerini satıyorlar. Birçok çocuğumuz bu pazara geliyor, ürünler el değiştiriyor, satıcı bir başkasının alıcısı oluyor. Gaziemir dışından da çocuklarımız geliyor. Ben de gidiyorum; geçtiğimiz hafta bir çocuk o kadar sevinçliydi ki sohbet ettim, 50 TL’ye aldığı bir oyuncağı anlattı bana. O oyuncağı mağazadan almaya kalktığınızda bin TL. Aynı şekilde kitaplar 5-10 TL’ye satılıyor, el değiştiriyor. Daha çok üretmek istiyoruz çocuklarımız için; hiçbir çocuğun aç kalmaması öncelikli hedefimiz, çünkü yoksulluk diz boyu. Dezavantajlı ailelerimizin, engellilerimizin yanında oluyoruz” ifadelerini kullandı.
“YENİ BELEDİYE YASASI DENETİM DEĞİL MÜDAHALE İÇERİYOR”
Aynı zamanda mali müşavir olan Başkan Ünal Işık, yeni belediye yasası taslağını değerlendirerek, “Belediyeler ve bağlı şirketleri denetimden bağımsız değil. Ancak yasayı okuduğunuzda denetimle bağdaşmayan bir hazırlık görüyorsunuz, buna müdahale demek daha doğru. Bu müdahale de sizin öncelik ve taleplerinizi başkalarının belirlemesi demek. Çöpü toplamak, ağacı budamak, parkı sulamak tek tip iştir. Bunun dışında ise her ilçenin, her mahallenin kendine özgü sorunları var; buna tek elden denetim kalıbı içinde müdahale etmek doğru değil. O ilçenin ihtiyaçlarını en iyi bilen belediye başkanıdır ve yönetimidir. Çünkü toplumla iç içe. Diğer kurumların belediye kadar toplumla iç içe olma şansı da yok, şikâyet ve taleplerin iletildiği yer de belediyedir. Kimse gidip nüfus müdürlüğüne, ‘Ne kadar güzel nüfus cüzdanı verdin’ ya da ‘Ben bu nüfus cüzdanının rengini beğenmedim’ demez. Belediye olarak siz her yaptığınız işten geri dönüş alıyorsunuz; eleştiri ya da övgü… Siz toplumun ihtiyaçlarını bilerek park ya da sağlık merkezi yapımına önem verirsiniz. Ancak bu konu yasalaşırsa, bizim temel belediyecilik hizmetleri dışında bir iş yapma olasılığımız kalmayacak. Bunun için de sağlık, eğitim, kültür gibi hizmetlerin daha iyi olması ve herkese ulaşması lazım. Biz öğretmenlerimizle bin civarında öğrenciye eğitim desteği veriyoruz; böyle bir ihtiyaç olmasa, Milli Eğitim bu açığı kapatırsa biz bunu neden yapalım? Hastalar hastaneye sorunsuz şekilde ulaşabilse biz neden hasta taşıyalım? İnsanlar tiyatroya, sinemaya kolay ulaşabiliyor olsa bizim kültür hizmetlerini vermemize gerek kalmaz. Bu alanlarda açık olduğu için belediyeler üstlenmiş bu işi. Şimdi bu taslağa göre size bir kalıp verilecek ve bu işleri yap diyecekler. Seçimin de bir anlamı kalmıyor ki…” dedi.
“FAİZLER SİLİNMELİ, KDV MUAFİYETİ GETİRİLMELİ”
Belediyelerin vergi ve SGK borçlarına ilişkin açıklamalarda bulunan Işık, faizlerin silinmesi, ödenebilir taksitlendirme yapılması ve belediyelere KDV muafiyeti getirilmesi gerektiğinin altını çizerek, “Belediyelerin vergi ve SGK borçları hayatımıza bugün giren bir enstrüman değil. 1950’lerden sonra, şehirleşmenin artmasıyla birlikte belediye gelirlerinin yetmemesi üzerine hayatımıza girmiş ve hükümetlerin gündeminde de 7 defa yer almış. 1994 yılına kadar belediye borçları 7 defa sıfırlanmış. Kimi zaman özel sektördeki doğru borçları da Merkez Bankası üstlenmiş. Ülkemizde bitmeyen bir ekonomik krizle boğuşuyoruz; yüksek enflasyonla bütçemiz, TÜİK verilerine göre kimi yıl yüzde 80, kimi yıl yüzde 60, bu yıl için yüzde 30 deniliyor, bu paralarımız uçup gidiyor. Biz enflasyonun çok daha yüksek olduğunu da biliyoruz. Bu yokluğun içinde tüm belediyeler pandemi atlattı, İzmir ve ülkemiz deprem yaşadı. Pandemi ve depremlerde belediyelerin rolünü hatırlayın lütfen. Geliriniz belli, giderleriniz artıyor. Bu süreçlerde de eskiden ‘deftere yazdırmak’ tabiri vardı, belediyeler de devlete yazdırmaya devam etti. Bu konuda 2022 yılına kadar adım atılmadı; bu, kamunun kamuya borcu, devletin bir cebinden diğer cebine gidiyor. Tabii ki haksız bir harcama varsa denetlenir, haksızlık varsa kim ne ceza hak ediyorsa alsın ama yoksa bu borçların faizleri silinsin, uygun taksitlere bölünsün. Şu anda yapılandırmaya girdiğinizde, İller Bankası’ndan bana gelen paranın üstünde taksit ödemesi çıkıyor. Hiçbir iş yapmayayım, personele ödeme yapmayayım, yakıtı, elektriği ödemeyeyim, yine yetmiyor. Bu borç ödenebilir değil; devletin şefkatli elini uzatması gerekiyor belediyelere. Bizler kamu hizmeti yapıyoruz ama bir ticarethane gibi KDV ödüyoruz. Belediyelere KDV muafiyeti tanınmalı. Bunlar yapıldığında bütçelerimizde rahatlama olur. Borçlar tabii ki inkâr edilmez, ödenmesi gerekir ama uygun şartlar, uygun vadeler ve iyi yapılandırmayla ödenmeli” açıklamasında bulundu.
“BİZDE ÖNCE PERSONEL MAAŞI YATAR”
“Gaziemir’de de kamuya borcumuz var, piyasa borcumuz döndürebildiğimiz bir borç. Şu ana kadar bir sorun yaşamadık, bundan sonra da yaşamamak için tedbirlerimizi alıyoruz” diyen Işık, İzmir’de birçok belediyede yaşanan eylem ve çöp toplama krizlerinin Gaziemir’de yaşanmamasına dair sorulara, “Öncelikle iletişim. Bizim çalışma arkadaşlarımıza borcumuz yok gibi, sadece toplu sözleşmeden kalan bir gecikmemiz vardı, onu da ödedik. Bu işi başarmak için de herkesin, her belediyenin kendine göre öncelikleri vardır. Ben tüm arkadaşlarımızın kararına saygı duyuyorum. Benim kararımda ise birinci sırada personel alacakları var, prensip olarak. Bizde çalışma arkadaşlarımın maaşı yatmadan benim maaşım yatmaz. Herkesin maaşı ödenir, sonra benim maaşım yatar. Önceliğiniz bu olunca, temel belediyecilik ve sosyal belediyecilik hizmetlerinizi tasarruf tedbirleri, silkeleme talimatı nedeniyle bir sonraki hamleye bırakıyorsunuz. Elinizdeki para personel maaşına yetiyorsa onu ödeyip, ardından kol ve beyin gücümüzle ne yapabiliyorsak ona dönüyoruz. Gaziemir Belediyesi’nin tüm faaliyetleri de buna dayalı. Tiyatromuzu, koromuzu kendimiz yapıyoruz, otumuzu kendimiz biçiyor, ağacımızı kendimiz buduyoruz. Taşeron yok belediyemizde” yanıtını verdi.
“ÇEVRE YOLUNU BAKANLIK YAPMALI”
Gaziemir’in trafik sorununun çözümü için ikinci çevre yolunun şart olduğunu, bunun için de Bakanlığın üstüne düşeni yapması gerektiğini vurgulayan Işık, “Çevre yoluna ihtiyaç olduğu İzmir için kesin. Gaziemir’de havalimanı var, insanlar trafik yoğunluğundan uçağını kaçırıyor. Büyükşehir Belediyemizin vaatleri arasında çevre yolu vardı, şu anda da bunun zemin etüt çalışmaları yapılıyor. Sarnıç tarafından Otokent’e bağlanacak bir yola ihtiyaç var, biz de bu kapsamda üstümüze düşen çalışmaları yapıyoruz, Büyükşehir de yolun bitimiyle birlikte ikinci yolu gündemine alacak ve Akçay Caddemizde trafik sorunu kalmayacak. Çevre yolu belediyenin üstüne kalmamalı, bunu Bakanlığın devralması gerekiyor. Bu tür büyük projelerde Bakanlık elinin değmesi gerekiyor” dedi.
“2 YERALTI OTOPARKIMIZ OLACAK”
Gaziemir’de hiç otopark olmadığına dikkat çeken Işık, 2 proje üstünde çalışma sürecinin devam ettiğini anlatarak, “Gaziemir’de 1 tane bile ‘Burası otopark’ diyebileceğimiz alanımız yok. Otopark sorununun başında kiralık araç firmaları var. Gaziemir’in yaşam düzeyi orta seviyede, herkeste 1-2 araç var. Havalimanı ilçemizde, otopark pahalı, vatandaş arabasını sokakta bırakıyor. Eski Tansaş yeri çalışmalarımız var, Atıfbey Mahallesi pazaryerinin yıkılıp yeniden yapılması çalışmalarımızda 2 katlı yer altı projemiz vardı, Büyükşehir’e de kabul ettirdik. Bu projeler hayata geçtiğinde 2 yer altı otoparkımız olacak” diye konuştu.
“AKÇAY PLANLARI 2026’NIN İLK YARISINDA HAZIR OLACAK”
Akçay Caddesi planlarına yönelik de bilgi veren Işık, “Kömürcüler, Çınarlı ve Akçay Caddesi’ndeki sorunlu alanlarda imar planı revizyon çalışmaları başladı. 2026’nın ilk yarısında hepsi bitmiş olacak. Paydaşlarımızla fikir alışverişinde bulunuyoruz. Planlar bana geliyor, vatandaş ve kamu lehine odaklanıyoruz. Biz bu işin mahkemelerde, koridorlarda, Büyükşehir’de iptal edilmesini istemiyoruz, bizden önceki dönemlerde olduğu gibi. Biz herkesin görüşünü alarak fikir birliğiyle yapacağız. Tüm paydaşları memnun etmek en büyük amacımız. Atatürk Mahallesi’nde de yeşil alan çalışmalarımız var, Büyükşehir Belediyesi’nden zemin etütlerini istemiştik, çalışma devam ediyor. Jeolojik etütler çalışılıyor” açıklamasında bulundu.
“SATACAK MALIMIZ YOK, OLSA DA SATMA TARAFTARI DEĞİLİM”
AK Parti Grup Başkan Vekili Uğur İnan Atmaca’nın eleştirileri ve AK Parti grubunun meclisteki tutumunu değerlendiren Işık, “Neticede muhalefet. İyi de yapsanız eleştiriniz olacak. Biz samimi bir havada meclis yapıyoruz, eleştiriler de alıyoruz, övgüler de. İnsanoğlu mikrofon ya da kamera görünce daha keskin konuşmayı yeğliyor. Herkesin başka beklentisi, niyeti olabilir. Ben kendimi toplumun kalbine, aklına emanet etmiş durumdayım. Toplumda da eleştirildiğim, eksik kaldığım yerler oluyor, ‘Haklısınız’ diyorum, eksik kaldığım noktayı kendim söylüyorum. Yalan söylemiyor, hiçbir şeyi yapmış gibi göstermiyorum. Toplum da beni anlıyor; muhalefet meclis üyesi beni anlamamakta ısrar ederse de bir şey diyemem. Her mecliste ‘Vaatlerini yerine getirmedin’ diyorlar, evet getiremedik, hükümet de getiremiyor. Cumhurbaşkanımızın yerine gelmeyen bir sürü vaadi var. Hükümet vaadini yerine getiremezken benim yerine getirmemi nasıl beklersiniz? İzmir-Ankara hızlı treni 10 yıldır yapılamıyor. Neden bunlar konuşulmuyor? Benim bütün kurallarımı Cumhurbaşkanının ağzından çıkan bir kelime belirleyebiliyorsa, benim bu sisteme nasıl kafa tutacağımı düşünüyorlar! Benim üstümde bir otorite var, ‘kesinti yapılacak’ diyor, kesiliyor. Bir belediye başkanı olarak yasal olmayan kaynak bulma şansım yok, ilçemizin durumu belli. Ya mal mülk satacaksınız ya vatandaşın canını yakacaksınız. Satacak malımız yok, olsa da satma taraftarı değilim” ifadelerini kullandı.
“ESKİ TANSAŞ ALANININ SATILMASI İSTEDİLER”
Işık açıklamalarında şunları kaydetti:
Eski Tansaş yerimiz vardı. AK Partili arkadaşların, başta da Uğur Bey’in teklifi, “Dışarıya satsak daha çok para kazanırız” oldu. Ben kamunun malının kamuda kalması tarafındayım. Satmak yerine Büyükşehir’e daha ucuza vermiş olabilirim ama kullanım hakkı Gaziemir vatandaşının olacak. Orası yeşil alan olduğunda ilçemizin insanları gidecek, oturacak, çocuğunu götürecek; otopark olduğunda arabalarını bırakacak. Orası bir iş hanı ya da otel olduğunda Gaziemir halkına açık olmayacak.
“ELEŞTİRİLERİN TOPLUMDAKİ KARŞILIĞINA BAKMAK LAZIM”
Vaatlerimi yapamadığım için eleştirebilirsiniz ama bunu sistematik bir saldırıya dönüştürmeyi doğru bulmuyorum. Bir ekonomik kriz var, 2 milyar bütçe yapıyorsunuz, TÜİK’in hesabına göre paranızın yüzde 30’unu enflasyon yiyor. Kesinti var, gelir az. Biz temel görevlerimizi başarıyla yapıyoruz. Kamunun tek kuruşunu boşa harcamıyoruz, kimsenin haksız kazanç elde etmesine müsaade etmiyoruz. Belediyenin hakkını derleyip toplamaya çalışıyoruz. Eleştirilere de saygı duyuyorum, kendi bilecekleri iştir. Toplumdaki karşılığının da ne olduğuna bakmak lazım.