İşte Bakan Albayrak'ın açıklamalarından öne çıkan satır başları; - Bildiğiniz üzere göreve geldiğimiz ilk günden itibaren ekonomide kapsamlı bir değişim hedefimizi her platformdan ifade ettik. İhracata dayalı katma değerli bir modeli benimseyeceğimizi ifade ettik. Geçtiğimiz ay açıkladığımız yapısal dönüşüm adımları paketimizde de kredilerin belirlenen stratejik alanlara yönlendirileceği teşviklerimizi ifade ettik. - İVME Finansman Paketi, 4 temel özelliği taşıyan sektörleri hedefleyecek. İthalat bağımlılığı yüksek, dış ticaret açığı veren, istihdama katkı veren ve ihracat potansiyeli en yüksek olan sektörlere bu kapsamda finansman sağlanacak. Stratejik önceliğimiz orta yüksek ve yüksek teknoloji ürünleri ve sektörlerinde olacak. - "İVME (İleri, Verimli, Milli Endüstri) finansman paketi, dört temel özelliği taşıyan sektörleri hedefleyecek." - Üç ana faaliyet alanına üç kamu bankamızın katılımıyla yılsonuna kadar 30 milyar liralık bir finansman sağlamış olacağız - Ayrıca, azami 5 yıl olmak üzere 30 milyon TL'ye kadar işletme kredisi 1 yıla kadar anapara geri ödemesiz verilecek. - Hammadde ve ara malı üretiminde azami 10 yıl olmak üzere, 150 milyon TL'ye kadar yatırım kredisi sağlanacak ve 2 yıla kadar anapara geri ödemesi olmayacak. - Paket 3 kamu bankasının (Ziraat Bankası, Vakıfbank, Halkbank) katılımı gerçekleştirilecek. - Makine imalatında ise 150 milyon liraya kadar kredi sağlanacak. - Tarım sektörü de desteklenecek. Bu alandaki başlıklarımızda seracılık, soya, mısır, ayçiçeği üretimi, hayvancılık yem bitkisi üretimi... Tarım sektöründe sağlanacak kredilerin vadesi seracılıkta işletme kredileri için 14 ay, yatırım kredileri için 84 ay olarak belirlendi. Seracılık dışı tarım alanları için 12 ay yatırım kredileri için 60 aya varan kredi sağlanacak. Tarımda verilecek krediler yüzde 0 ila yüzde 0.25 arasında belirlenecek. - Tüm bu açıkladığımız paketin ülkemize, sektörlerimize hayırlı uğurlu olmasını diliyorum. Toplamda 30 milyar liralık güçlü finansman sağlamış olacağız. Türk sanayinin kendi potansiyelini gerçekleştirmesi için devlet olarak, hükümet olarak üzerimize düşeni sonuna kadar yapacağız. - Bankacılık sektörü açısından da çok faydalı bir finansman ürünü ortaya çıkardık. "HAZİRANDAN İTİBAREN CARİ FAZLA VERİLECEK" - 2018 yılı Mayıs ayında yaklaşık 58 milyar dolara ulaşan cari açık Mart ayı itibariyle 13 milyar doların altına geriledi. En yüksek seviyeye ulaştığımız cari açık geçen yıldı. Türkiye hazirandan itibaren cari fazla verecektir. Bu istikamette gidersek tarihimizin en fazla cari fazlası verdiğimiz yılı olacak 2019 - Krediler enflasyona ya da devlet iç borçlanma senedine (DİBS) endeksli olacak. Kredi kullandırım tarihi itibariyle yıllık TÜFE oranları baz alınarak belirlenecek kredi vadesi süresince kredi kullandırım tarihinden itibaren yılda bir kez olmak üzere 0-2 yıl vadede kullandırılan kredilerde TÜFE artı 2 puan, 2 ila 10 yıl için kullandırılan kredilerde ise TÜFE artı 3 puan olarak güncellenecek. Enflasyonda özellikle önümüzdeki aylarda sağlanacak düşüş göze alındığında bu finansman paketinin faizinin anlamlı bir şekilde düşmeye başladığını, paketin avantajlarını çok daha artacağını görüyoruz. - Diğer bir opsiyon ise Devlet İç Borçlanma Senedi (DİBS) Endeksli faiz seçeneği olacak. Yine kredi kullandırım tarihinden itibaren yılda bir kez 0-2 yıl vadeliler için DİBS artı 1 puan, 2 ila 5 yıl için DİBS artı 2 puan, 5 ila 10 yıl arası için de DİBS artı 3 puan olarak güncellenecek. - Birilerinin ekonomiyi ne kadar bildiğini, ne kadar vakıf olduğunu geçmişte batırdığı kurumlardan ülkeyi getirdiği ve davet ettiği IMF komiserleriyle nasıl yol yürüdüklerini gördük. Bu ivme devam ederse 70'li yıllardan bugüne kadar tarihimizin en yüksek cari fazlasını verdiğimiz yıl olacak. - Yılın ikinci yarısından itibaren çok net bir şekilde dengelenmeyi göreceğiz. - 2019 yılını bütçe anlamında daha rahat yöneteceğiz. - TL'ye karşı manipülatif pozisyon almak isteyenlere karşı mücadelemiz devam edecek. Türkiye'nin siyasi ve ekonomik bağımsızlığına gölge düşürmeye çalışan her sürece güçlü dirençle karşılık vereceğiz. "İŞSİZLİKTE EN KÖTÜYÜ GERİDE BIRAKTIK" - İşsizlikte en kötüyü geride bıraktık. Ocak ve şubat mevsimsellik nedeniyle en kötü dönemdi, geride bıraktık. Özellikle mart ve nisan aylarına baktığımızda 500 binin üzerinde SGK girişi görürsünüz. Turizmin de etkisiyle bu rakamın 1 milyonun üzerine çıkacağını görmeye başlayacağız. - Yurtdışı finansman konusunda rahat konumumuzu koruyoruz. - Birinci çeyrekten itibaren bir önceki çeyrek bazlı teknik resesyon süreci inşallah geride kalacak. İkinci yarıdan itibaren büyüme tarafında daha pozitif ivmeyi görmeye başlayacağız.