Hale YILDIRIM / GÜNDEME BAKIŞ - CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, 17 Ekim Cuma günü Celal Atik Spor Salonu’nda yapılacak CHP İzmir İl Kongresi öncesi merak edilen soruları yanıtladı. Yargılandığı kooperatifleşme modeliyle kentsel dönüşüm davasından ev hapsi şartıyla tahliye olan Başkan Aslanoğlu, Genel Merkezin verdiği kongre kararlarından, blok, çarşaf liste tartışmalarına, il başkanlığına talip olanlardan, tek aday eleştirilerine çarpıcı yanıtlar verdi.

“PARTİMİN BANA SAHİP ÇIKTIĞINI GÖSTERGEYE İHTİYACIM VAR”

“İl kongresinde genel başkanın sizi tek aday olarak belirleyeceğini bekliyor muydunuz” sorusunu yanıtlayan Aslanoğlu, “CHP İzmir İl Başkanlığı görevi istenir, istenirse elde edilir gibi bir yer değil. Ben 3 yıl CHP İzmir İl Başkanlığı yaptım, dün gelmedim ki il başkanlığına. Dün il başkanı oldum, bugün cezaevine atıldım demiyorum. Cezaevindeki tek il başkanı benim, 4 kurultay görmüş tek il başkanıyım. 2 dönem kongre süreci yürütmüş tek CHP İzmir İl Başkanıyım. Cumhurbaşkanlığı 1. Tur, 2. Tur, milletvekilliği, yerel seçim görmüş tek il başkanıyım, bunların hiçbiri kırılmaz. Ben partime çok şey verdim, çok arkasında durdum. Tabi ki partim bana sahip çıkmalı. Ben partimin her zaman arkasında durdum. Partiye dava açıldığında il başkanlarını toplayıp basın açıklaması yapan benim, mitinglere tüm Türkiye’den gelen kadar adam getiren benim. Tabi ki parti benim arkamda dursun derim ama bunun karşılığı bana il başkanlığı versin ya da milletin ‘Şenol Parti Meclisi üyesi olsun’ dediği gibi bir şey değil. Benim böyle bir talebim yok. Partimin bana sahip çıktığını gösteren göstergeye ihtiyacım var, o kadar. O gösterge genel başkan 3 ayda beni 3 defa ziyaret etmiş önemli bir gösterge, genel başkan yardımcıları arkamda durmuş önemli bir gösterge budur!” açıklamasında bulundu.

“BENİM BİR TALEBİM YOK”

İl Başkanlığı gibi bir talebinin de olmadığının altını çizen Aslanoğlu, “CHP’liler ‘Siyaseten tutuklusun, il başkanı olmasaydın cezaevinde olmalısın’ diyor değil mi? Bunun siyasi cevabı ne, mal pazarlığı mı bu! Böyle bir talebim kesinlikle yok” ifadelerini kullandı.

“YERİM HER ŞEYİ GÖSTERMİYOR MU?”

“CHP İzmir İl Başkanı olmasaydın tutuklanmazdın” yorumlarını değerlendiren Aslanoğlu, “Mahkemede yaşlı bir amcamız ‘Ben kooperatif mağduruyum. 10 kooperatife üye oldum 7’sinde kooperatifzedeyim’ dedi. Ben de kendisine ‘Amca sen deneyimli kooperatifçisin, 21 yönetici var, bunların 21’inden ağır cezada yargılanan, cezaevine atılan var mı, yüksek güvenlikli cezaevine atılan var mı’ yok! Ben neden mahkemede ilk sırada oturuyorum, ben kooperatif başkanlığından yargılanmıyor muyum? Cihangir Lübiç neden benim arka sıramda oturuyor, ben neden orada değil de büyükşehir belediye başkanının yanında oturuyorum. Yerim bir şeyi göstermiyor mu sizce de…” diye sordu.

“YARGILANMAKTAN İMTİNA ETMEM”

Yargılanmaya itiraz etmediğini de belirten Aslanoğlu, “Yargılanmaktan imtina etmem, elime tekst alıp konuşmam, içimden ne geçiyorsa, tek harfine eksiltmeden, mahkeme heyetine, savcılığa saygı duyarak, adalet sistemine de saygı duyarak söyledim. Adaletin doğru olması hepimizin geleceği, bu umudu kaybedersek biteriz” dedi.

“İL BAŞKANLIĞI 221 BİN ÜYENİN HAKKI”

Kendisi cezaevindeyken il başkanlığına talip olanları da doğal karşıladığını aktaran Aslanoğlu, “CHP İzmir İl Başkanı olmak, 221 bin üyenin her birinin hakkı. Hele ki daha önce ilçe başkanlığı yapmış birinin en doğal hakkı. Daha önce belediye başkanlığı, il yöneticiliği yapmış en doğal hakkı. Benim il başkan yardımcım il başkanı olmak istiyor diye ben niye tepki vereyim, ben bu kadar özgüvensiz bir adam mıyım! Bir adamı yaparım, gelir koltuğuma oturur diye 3 yılda tek bir hareketimi gördünüz mü? Tek bir kişiye mikrofon vermediğimi, alkışlatmadığımı, dirsek koyduğumu falan gördünüz mü? Bu özgüvensiz adamların işi, benim işim değil. O yüzden ben onlara gönül koymam” diye konuştu.

“DERDİMİZ KİMİN KOLTUKTA OTURACAĞI MI?”

İzmir örgütünün önemli gündem maddelerinden olan “blok mu çarşaf liste mi” tartışmalarını da değerlendiren Aslanoğlu, “Benim gördüğüm il kongreleri içinde en sakin olanlardan bir tanesi. Mahalle delege seçimleri yarışlı geçer bizde. İl yöneticisi olmak için mücadele eden etmek isteyen insanları çok anlarım, bunlar normal süreçler. Ama şunu doğru bulmam, bir il yöneticisi daha fazla bana yakın bir adam girsin demesin. Mesel bugün bu mu! Şu an Tunç Soyer, Heval Savaş Kaya, Barış Karcı, Mehmet Ali Çalışkan, Murat Çalık, Ceyhan, Buğra cezaevinde. Hakikaten derdimiz kimin il başkanı olduğu, kimin o koltukta oturacağı mı!” dedi.

“HER ZAMAN ÇARŞAFI SAVUNDUM”

“İl kongresinde de göreceksiniz ki il başkanının kim olduğunun önemli olmadığını herkese göstereceğiz” diyen Aslanoğlu, “ Ben her zaman çarşaf listeyi savundum. Net olarak çarşaftan yanayım, bunu Genel Başkana, Genel Başkan Yardımcılarına anlattım. Her dönemin kendine özgü durumları var, bu dönemin de kendini daha fazla ifade edeceği alan olduğunu düşünüyorum. Bizim kimseyi arkada bırakma lüksümüz yok. Blokla çarşaf arasındaki şey şudur; 3 – 5 arkadaşımız kendini kötü hisseder, bazen 20 arkadaşımız kendini kötü hisseder blokta. Çarşafta ise ‘Ben adayım’ diyen herkes aday olur. Çarşaf listelerde 1 oy alacak adamlar da gördük, çarşaf olsun diye ortalığı yıkıyor, kendisi il delegesi değil, kendisine 1 oy bile çıkmıyor ama sabaha kadar sayıyoruz. O arkadaşı da dışarda bırakmayız. Ne yapalım o da küssün demeyiz” ifadelerine yer verdi.

“OY ALIRSIN, ALMAZSIN AMA ÇİZMEK NEDİR!”

Aslanoğlu açıklamasına şöyle devam etti:

Çarşaf için de şunu söylüyorum, şu an o kadar çok şeyle uğraşıyoruz ki; il başkanına 6 ay örgütü toparlama, kırılanı, döküleni yan yana getirme görevi verilecek dönem değil. Blokla da değil, çarşafla da değil. Çarşaf yaptığımızda da ‘Vay Ahmet’i çiziyorum, Cemil Tugay’a yakın olanı, Ömer’e, Övünç’e yakın olanı çiziyorum’ dönemi değil. Birbirini kırp, döküp sonra il başkanına 6 ay bunları toplama işi yaratmamalı kimse. Her CHP’li şunun sözünü vermeli. Tabi ki herkes aday olabilir ama oy alırsın almazsın, çizmek ne! Hayatımın hiçbir döneminde kimseyi çizmedim, bunu doğru da bulmam.

“TUGAY’I DA SOYER’İ DE DIŞARDA BIRAKAMAYIZ”

“Cemil Tugay ile aranızda bir kırgınlık var mı, mahkemede de Soyer ısrarla ben aday gösterilseydim anahtar teslimler yapılmaya başlamıştı diyor” sorusunu da yanıtlayan Aslanoğlu şunları kaydetti:

Ben öyle bir durum olduğunu düşünmüyorum, muhtemelen bir cümleyi farklı yerlere taşıdılar. Bence yoldaşlar arasında bir sorun olmaz. Cemil Bey de Tunç Bey’in icraatları ilgili de kişisel olarak da ne Cemil Bey’in ne de Tunç Soyer’in böyle bir lüksü var. Tunç Bey, önce Şakran Cezaevindeki arkadaşların ziyareti daha uygun düşer demiş. Bu onunla ilgili bir şey. Cemil Bey beni de ziyaret etti. Biz sıradan bir üyeyi dışarda bırakma lüksümüz yok diyoruz, Cemil Tugay’ı da Tunç Soyer’i de bırakabilecek lüksümüz yok. Parti bu kadar baskı altındayken, ikisi de şehre emek veren yoldaşlarımız.