Almanya’da geliştirilen corona virüs aşısı Türkiye’de 9 merkezde gönüllüler üzerinde denenmeye başladı. 9 merkezden birisi olan Kocaeli Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi’nde de gönüllü olan rektör yardımcısı ve 2 kamu çalışanına aşı vuruldu. Aşı ilk olarak sabah saatlerinde Kocaeli Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ercüment Çiftçi’ye vuruldu. Daha sonra gönüllü olan 2 kamu görevlisi vatandaşa da aşı vuruldu. AŞILARIN 21.GÜNÜNDE İKİNCİ DOZ UYGULANACAK Aşı vurulan vatandaşlarda 21 gün sonra 2. dozun deneneceğini söyleyen Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyooji Uzmanı Prof. Dr. Sıla Akan, “Aşının 18-89 yaşları arasında sınırı var. Herhangi bir kronik hastalığı olması önemli değil, uygulanabiliyor. Aşıların 21. gününde tekrar 2. dozu yapılacak. Kontrollü bir şekilde gidecek. Genel olarak bütün dünyada 44 bin kişi üzerinde denecek. Türkiye’de ise 9 merkezde 70’şer kişide denenecek” dedi. Daha önce Kocaeli Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi’nde Çin’den gelen aşının denendiğini ve herhangi bir yan etkisinin görülmediğini söyleyen Kocaeli Üniversitesi Rektörü Saadettin Hülagü, “Şimdi Almanya’dan gelen ve başında da bir Türk hocamızın olduğu aşı grubu bugün sağlık çalışanları ve gönüllüler üzerinde denenecek. Ülkemizdeki aşı çalışmaları da 2 hafta içerisinde yürürlüğe gireceğini biliyoruz. Bu aşı fazında biraz daha önümüzü görmeyi sağlayacağız. Yapılan aşıya karşı oluşan koruyucu antikorların ne düzeyde, ne kadar oluştuğunu göreceğiz. Belki bu süreç toplumsal bağışıklık açısından da önemli. Üniversitelerin açılması ile ilgili de biz bu aşıyla ilgili ümitliyiz. 2 hafta sonra kendi aşımız için de inşallah bir araya geliriz. Daha önceki Çin aşısında bir yan etki görülmedi. Bundan da bir etki olacağını sanmıyorum” diye konuştu. "MASKESİZ DOLAŞMANIN ANAHTARI O KÜÇÜK TÜPLERİN BİRİSİNİN İÇİNDE SAKLI" Aşı için gönüllü olan Hakan Kutlu isimli vatandaş ise çalışmalara katkı vermek istediğini ifade ederek, “Mart ayından bu yana 2. Dünya Savaşından bu yanan dünyanın gördüğü en büyük felaketi yaşıyoruz. Eskisi gibi annemizin elini öpmenin, maskesiz dolaşmanın anahtarı o küçük tüplerin birisinin içinde saklı. Ben buna inanıyorum. Gönüllü olarak bu işe katkı sağlamak istedim. Umarım güzel sonuçlanır. Bu çalışmanın Türkiye’de yapıldığını duyar duymaz ben bu işin içerisinde olmalıyım diye bu ana tanıklık etmek istedim. Yakınlarımın hepsi olma dedi. Onların da fikri sonradan değişti. Gelişmeleri görünce onlar da destek verdi. İçimde hiçbir korku yok. İğneye fobim var ama her şey yolunda gitti” şeklinde konuştu.