Binali Yıldırım, Kınık Belediyesi Sosyal Tesisleri Delez Yaşam Vadisi'nde düzenlenen "vatandaş buluşması" toplantısına katıldı.

Tezahüratlar üzerine, "28 Mayıs'ta öyle bir ses verin ki ta Kandil'dekiler duysun, FETÖ'cüler, bütün dünya duysun." ifadelerini kullanan Yıldırım, 14 Mayıs'taki destekleri nedeniyle vatandaşlara teşekkür etti.

14 Mayıs'taki seçimler sonucunda 323 milletvekili ile meclisin yarıdan fazlasının Cumhur İttifakı'nda olduğunu ve "işin yüzde 99,5'inin" tamamlandığını anlatan Yıldırım, şöyle devam etti:

"Bizim sözlerimiz suya yazılan sözler değildir. Söz uçar eser kalır. Bazıları 'Sana söz' diyor, ondan sonra toz oluyor. Söz uçtu gitti ama Kınık'ın Beyaz Saray gibi öğretmenevi orada duruyor. TOKİ'ler, mesire alanı, yollar, hastane yakıştı mı Kınık'a? Sağlık lisesi, meslek yüksekokulu onu da hallettik. Tren de geliyor. Her şey yapılır. Yeter ki birliğimiz, beraberliğimiz, kardeşliğimiz zarar görmesin. Aramıza PKK terör örgütü, FETÖ'cüler girmesin ama karşımızdaki adaylar maalesef bunların ipine sarıldılar, 14'üne kadar. Baktılar fayda yok, ağız değiştirdiler. İzmir Marşı'yla girdiler, 14 Mayıs'tan sonra mehtere döndüler. Yemezler, samimiyet lazım."

"Sitem hakkımız var"

AK Parti'nin İzmir'de birçok yatırımı hayata geçirdiğini, 25 senedir iş başında olan CHP'nin ise İzmir'de hizmet üretemediğini öne süren Yıldırım, şöyle konuştu:

"Sitem edeceğim; bu kadar hizmet, iş, bu kadar gayret, bu sonuç olmamalı. Bu samimi bir sizinle dertleşmedir. Ülkemiz için gecesini gündüzüne katmış bir lidere yüzde 32, hiçbir emeği olmayan adaya yüzde 63. Tabii ki milletimizin kararı başımızın üstündedir ama sitem hakkımız da var. Bunun telafisi var. Cumhurbaşkanımızın seçimi için milyonlar lazım değil. Kılıçdaroğlu gibi 3,5 milyona ihtiyacımız yok. Tüm Türkiye'de 260 bin oya ihtiyacımız var. İzmir, 'Bırak Türkiye'yi, yüzyılın liderini İzmir seçer' deyip bütün oyları biz verelim olur mu?"

"Yolumuza devam edeceğiz"

Yıldırım, seçime çok az zamanın kaldığını ve bu sürecin iyi değerlendirilmesi gerektiğini belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu teröristlere, onların arkasındaki ağababaları sömürgeci ülkelere fırsat vermeyelim. Cumhurbaşkanımızın adaylığı sürecinde ABD, Almanya, İngiltere, Fransa'daki dergiler, gazeteler karşımızda seçime giriyor gibi aleyhinde kampanya yürüttü. Siz kimsiniz? Cumhurbaşkanını seçecek bu aziz millettir, Kınık'tır, Bergama'dır, Dikili'dir, Foça'dır, İzmir'in 30 ilçesidir. Onun için hariçten gazel okumayı bırakın, işinize bakın.

14 Mayıs'ı gördükten sonra günah çıkarmaya başladılar. Ne diyorlar; Tayyip Erdoğan zaten bu işi yapacak adam diyorlar. Ağız değiştirdiler. 260 bin oy eksiğimiz kaldı ya 'Tayyip Erdoğan'a yıllardır diktatör diye haksızlık yaptık, hiç diktatör ikinci tura kalır mı?' diyorlar. Allah sizi ıslah etsin. Memleketimizin önünde çok büyük fırsatlar var, büyük de tehditler var. Dünya bir belirsizliğe doğru gidiyor. Ülkeyi emanet edeceğiniz kadrolar çok önemli. Burada seçici olmak mecburiyetindesiniz. Tecrübesiyle, yaptıklarıyla, duruşuyla adam gibi adam Recep Tayyip Erdoğan ile Türkiye Yüzyılı'nda yolumuza devam edeceğiz."

Kesin olmayan sonuçlara göre İzmir milletvekili seçilen AK Parti Gençlik Kolları Başkanı Eyyüp Kadir İnan da Binali Yıldırım'ın başbakanlığı döneminde kentin birçok hizmetle buluştuğunu vurguladı.

İnan, 14 Mayıs'ta Cumhur İttifakı'nın büyük bir zafer elde ettiğini kaydederek, "28 Mayıs'ta da inşallah hemşehrilerimiz istikrardan, hizmetten yana oyunu kullanacak." dedi.

Muhtarlar ve sivil toplum kuruluşlarıyla buluşma

Binali Yıldırım daha sonra aynı yerde, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve muhtarlarla bir araya geldi.

Cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun seçimde birçok vaatte bulunduğuna dikkati çeken Yıldırım, şunları ifade etti:

"'KHK'ları iptal edeceğim, FETÖ'cüleri tekrar devlete sokacağım' dedi mi? Dedi. 'Selahattin Demirtaş'ı, Osman Kavala'yı derhal serbest bırakacağım' dedi mi? Kardeşim biz 40 bin şehidi ne için verdik? Burada şehit yakını olmayan var mı? İzmir'de hemen hemen 10 aileden birinin şehidi var. 40 bin şehit verdik bu topraklar için. Bugünler için mi verdik? Kimse kusura bakmasın. Bizim peşkeş çekecek vatanımız yok. Bayrağımızın yanına asla bir başka paçavrayı sokamayız. Buna kimsenin hakkı yok. Kim buna cüret ederse, tevessül ederse boyunun ölçüsünü alır."

Binali Yıldırım, siyasetle hizmeti birbiriyle karıştırmadıklarını, hizmette siyaset olamayacağını belirterek, seçimden sonra deprem bölgesinde yaşayanlara yönelik kullanılan ifadeleri hatırlattı.

Deprem bölgesinde muhalefete az oy çıktı diye çeşitli açıklamalar yapıldığına işaret eden Yıldırım, şunları kaydetti:

"Depremzedeleri yerleştirdikleri belediye yerlerinden apar topar kapının önüne koydular. Bu mu insanlık? Bu mu siyaset? Varsın olmasın. Batsın böyle bir siyaset. İnsanların acılarını bile yok sayanlara, oy avcılığına düşenlere lanet olsun. Bizim milletimiz bu değildir. Cihana hükmetmiş, yoksula, yoksuna, ihtiyaç sahibine kol kanat germiş bir milletin evlatlarıyız. Bize yakışır mı bu? Oradaki depremde gencecik evlatlarını, analarını, babalarını toprağa vermiş bu insanların acılarına bir acı daha yüklemek yakışır mı? Bu densizlere verilecek cevap verildi. Beş gün sonra pazar günü vereceğiniz kuvvetli destek onları bir daha ses çıkarmamak üzere tarihin çöplüğüne atacaktır."

Programlara AK Parti İzmir milletvekilleri Ceyda Bölünmez Çankırı, Mahmut Atilla Kaya, Yaşar Kırkpınar ile Kınık Belediye Başkanı Sadık Doğruer de katıldı.