GÜNDEME BAKIŞ - İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı İZSU Genel Müdürlüğü'nün bugün yaptığı açıklamada 'İzmir'de musluklardan güvenle su içilebilir' açıklamalarına AK Parti İzmir Milletvekili Mahmut Atilla Kaya'dan sert yanıt geldi.

İZSU duyurdu! “Musluklardan güvenle su içilebilir” İZSU duyurdu! “Musluklardan güvenle su içilebilir”

SOYER'İN YOLUNDAN GİDİYORSUNUZ

Açıklamasında "İzmirliler'e "musluklarından akan suyu gönül rahatlığı ile içebilirsiniz" tavsiyesinde bulunanlar, acaba kendileri en son ne zaman musluktan akan suyu içtiler" diyen Kaya, "İzmir'i sel alır, Sn. Soyer "sünger şehir" derdi. Körfez'in kokusu burunları sızlatır, kirlilikten göz gözü görmez, Sn. Soyer "yakında yüzeceğim, göreceksiniz" derdi. Sn. Soyer'in yolundan gidiyorsunuz, bakalım nereye varacaksınız, hep birlikte göreceğiz" ifadelerini kullandı.

AK Partili Kaya'nın açıklamalarının tamamı şu şekilde;

Hepimiz çok iyi biliyoruz ki, su ve kanalizasyon sistemleri insan sağlığını doğrudan etkileyen unsurlardandır. 

Yerel yönetimlerin su temini ve atık su yönetimi planlamalarında ciddi, tutarlı, gerçekçi ve bilimsel yaklaşımda bulunmaları gerekmektedir. 

Bu işin şakası yoktur!  

Su kaynaklarını verimli kullanan, iklim değişikliğine dirençli, sağlıklı bir altyapıya sahip bir İzmir için stratejiler geliştirmek yerine, tribünlere oynayan söylemlerde bulunmak kamu yönetimi sorumluluğu ile bağdaşmamaktadır. 

İzmirliler'e "musluklarından akan suyu gönül rahatlığı ile içebilirsiniz" tavsiyesinde bulunanlar, acaba kendileri en son ne zaman musluktan akan suyu içtiler! 

Gerçek şudur ve oldukça nettir ki, İzmir'imizin şebeke altyapısı oldukça eski ve son derece sağlıksız. 

Ayrıca, konu "su ve atık yönetimi" olunca konuşmamız gereken başka konular da var. 

Suyun, çıkış noktasından varış noktasına kadar yüzde 30'a yakını yer altında kayboluyor. 

Her yıl 1.5 milyar liraya yakın kayıp-kaçak su bedeli İzmirli hemşehrilerimizin sırtına yükleniyor. 

2024 yılına gelmişiz, Türkiye'de vahşi çöp depolama yapan tek Büyükşehir Belediyesi'nin İzmir olduğunu üzülerek görüyoruz.

İzmir'de, yeterli modern çöp deponi ve katı atık bertaraf tesisleri olmadığı için, uzun yıllardır çöpler belediyeler tarafından gelişigüzel bir şekilde yüzeysel su kaynakları civarına, ormanlık alanlara ve yol kenarına atılıyor. 

Katı atıkların bu gelişigüzel bertarafı yüzünden, kentimizde çevresel açıdan su, arazi ve hava kirliliği problemleri tehlikeli seviyelere gelmiş durumda. 

İzmir'in içme, kullanma ve tarımsal sulama amaçlı su kaynakları olan Gediz, Küçük Menderes, Kuzey Ege Havzalarında su kalitesi en kötü seviyelerde ve buralar İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin yeterli arıtma tesislerini yapmadığı için maalesef kirlenmeye devam ediyor. 

İzmir'deki altyapı yetersizlikleri, su kayıplarının dışında, taşkınlar ve Körfez'de koku problemi olarak karşımıza çıkıyor. 

İzmir'de kanalizasyon ile yağmur suyu kanallarının ayrıştırılmasının acilen tamamlanması gerekiyor. Kent genelinde 5 bin kilometre olması gereken ayrışmış hat, sadece 700 kilometre uzunluğunda! 

Çözüm bekleyen sorunlara hiç değinmeden, İzmirliler'in aklıyla alay eden türden açıklamalarda bulunmak yeni bir adet değil, bunu biliyoruz. 

Sn. Soyer'in de tarzı aynen böyleydi. 

CHP'de isimler değişiyor ama yönetim anlayışı değişmiyor.

İzmir'i sel alır, Sn. Soyer "sünger şehir" derdi. Körfez'in kokusu burunları sızlatır, kirlilikten göz gözü görmez, Sn. Soyer "yakında yüzeceğim, göreceksiniz" derdi.  

Sn. Soyer'in yolundan gidiyorsunuz, bakalım nereye varacaksınız, hep birlikte göreceğiz.