Halime ERDOĞAN / GÜNDEME BAKIŞ - AK Parti İzmir Milletvekili Mahmut Atilla Kaya, 14 Mayıs seçim sonuçlarını değerlendirerek, süreçte yaşanan gelişmelere ve Millet İttifakı'ndan gelen eleştirilere yönelik açıklamalarda bulundu. 

"ERDOĞAN MİLYONLARCA OY FARK ATTI"

28 Mayıs seçimlerinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu arasındaki oy farkının artacağını kaydeden Kaya, "Tabi ki bizim, birinci turda bitmesi noktasında çok önemli bir gayretimiz vardı. Beklediğimiz sonuçlarda bu yöndeydi ama vatandaşımızın tercihidir. Demokrasi başımızın üstünde. İkinci turda vatandaşlarımız bu noktada devam konusunda bir tercihte bulundular biliyorsunuz 260 bin oy eksik kaldı aslında şu an anayasal bir prosedürü yerine getiriyoruz .Yani anayasamız bu nokta da yüzde elli artı 1’e ilişkin bir değerlendirme yaptığı için ilk turda, yoksa diğer ikinci sıradaki çıkan adaya Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan çok milyonlarca oy fark attı. Burada şimdi anayasa gereğince ikinci tur ve bu noktadaki prosedürün tamamlanma noktasında çok önemli bir süreçteyiz. Burada ben aradaki makasın çok ciddi bir şekilde daha da fazla açılacağını düşünüyorum. 14 Mayıs seçiminden sonra gördüğümüz, başta İzmir olmak üzere diğer illerimizde ki tablo da bu yönde gidiyor gözüküyor şu anda" dedi.

"CHP'YE SÜRPRİZ OLMUŞTUR"

Sürpriz CHP'ye olmuştur. CHP’li arkadaşlara olmuştur. Biliyorsunuz bu stüdyolardan da diğer medya mecralarından da şunu ifade ediyorlardı; 'Biz İzmir'de her iki bölgeden 10’ar milletvekili çıkaracağız toplamda 20 milletvekili çıkartacağız. AK Parti bitti, MHP bitti, Cumhur İttifakı bitti, Recep Tayyip Erdoğan bitti. İlk turda biz yüzde 60 - 65 oy alıyoruz' gibi değerlendirmeler yapıyorlardı. Herhalde 14 Mayıs akşamı sonuçları görünce çok ciddi bir şekilde üzüldüler. Aslında  biz o gerçeği görüyorduk ama onlarında ben gördüğünü düşünüyorum aslında. Çünkü bu anketler bir şekilde onların da ellerine geliyor. Siz milyonlarca oy önde çıkan bir adayı mutlaka görürsünüz. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Kemal Kılıçdaroğlu’ndan milyonlarca oy fazla çıktı ama bunu görmelerine, bilmene rağmen vatandaşa yalan söylediler.

"TÜRKİYE'YE YALAN SÖYLEDİLER"

Bunu bilmelerine rağmen, son gün bile, anket noktasında operasyonlarıyla kendilerine oy verecek kitleyi bile her zamanki gibi aldatmaya kalktılar. Bu çok acı bir şeydir bir siyasetçi için. Sen şimdi '20 milletvekili çıkartacağım' deyip; bugün 10 milletvekilini çıkartıyorsan, burada çok sıkıntılı bir durum vardır. 'Ben ilk turda yüzde 60 oy alıyorum, MHP yüzde 1, AK Parti yüzde 20 bile çıkaramaz' deyip, Cumhur İttifakı'na saldırıyorsan; ondan sonra TBMM'deki çoğunluğu Cumhur İttifakı sağlıyorsa; burada kendi seçmenine yıllardır yaptıkları gibi bir aldatma neticesi ortaya çıkmaktadır. Tabi aldatıyorsun da işte, sandık önüne geliyor insanların. Geldiği zaman da orada tercihlerini vatandaşlarımız yapıyor ve sonuçlarda hemen çıkıyor. Biliyorsunuz sonuçlara ilişkin ilk önce şunu yaptılar; 14 Mayıs'tan önce kendi seçmenlerine ve Türkiye’ye yalan söylediler ama ikincisi daha acı;  seçim gecesi çıkıp 'biz seçimi aldık' dediler; öndeyiz dediler. Yüzde 49,94 diye oranlar açıkladılar. Sonra işte bu noktadaki Bilgi  İşlemden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısını görevden aldılar.

"VATANDAŞ HANGİ KILIÇDAROĞLU'NA OY VERECEK"

Onursal Adıgüzel'i görevden aldılar ama onun yanındaki kişilerin açıklamaları var. 'Biz saat 21:00'de gerçek sonucu söyledik. YSK’nın ilan ettiği sonuçlar saat 21:00'de bizim elimizdeydi ve biz bu verileri söyledik' dediler. Buna rağmen çıkıp milletimizin önünde açık açık yalan söylemeye ve milleti aldatma noktasında bir faaliyette bulunmaya devam ettiler. İkincisi de seçim gecesi söyledikleri yalanlar ve aldatmacadır. Ancak en önemlisi de; üçüncüsü de 14 Mayıs'tan sonra olanlardır. 14 Mayıs’tan önce farklı bir Kılıçdaroğlu; 14 Mayıs’tan sonra farklı bir Kılıçdaroğlu  var.

"DEPREMZEDELERE HAKARET ETTİLER"

14 Mayıs gecesi başta Sayın Kılıçdaroğlu sonra da Cumhuriyet Halk Partililerin, deprem bölgesinde Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'a ve Cumhur İttifakında çıkan yoğun teveccüh sebebiyle; annesini, babasını, evladını kaybetmiş insanlara çok ağır şeyler söylediler. Onlar bölgede deprem turistliği yaptılar ama biz 1 ay boyunca orada vatandaşlarımızla acıya ortak olduk. Barınma ihtiyaçların başta olmak üzere tüm ihtiyaçlarının karşılanmasında beraber olduk. Başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere bütün bakanlarımız, tüm milletvekili arkadaşlarımızla yanlarındaydık. Daha sonraki süreçte konularımız yine bununla ilgili oldu. Oradaki insanların oy tercihleri Recep Tayyip Erdoğan olunca, CHP'liler olmayacak hakaretler yaptılar. Bu siyasetçiler milletten uzak siyasetçiler. Biz kötü sonuç aldığımızda, umduğumuzdan daha düşük aldığımız yerlerde hatayı kendimizde arıyoruz. Diyoruz ki; biz demek ki derdimizi, mesajımızı doğru düzgün orada ki vatandaşlarımıza anlatamadık.

"BABALARININMIŞ GİBİ KOLTUK DAĞITTILAR"

Mesela İzmir; İzmir açısından baktığımız zaman sürekli düşük oy aldığımız bölgelerde 'Hata bizde' diyoruz. Şunu hiç duymamışsınızdır bizden, bunların deprem bölgesindeki vatandaşlarımıza yaptıkları hakaretler gibi bir şey duyamazsınız.  Hata bizdedir, deriz. Mesajımızı daha çok anlatmamız gerek demektir. Orada bir eksiğimiz kalmıştır, o eksiğimizi tamamlamamız lazım demektir. Bunların ise yaklaşımı, bu üstenci kibir abidelerinin hepsi hatayı vatandaşta arar. Bunlar 7'li bir ittifak yaptı, sanki babalarının koltuklarıymış gibi millete ait makam ve koltukları dağıttılar. Biz cumhurbaşkanı seçiyoruz Cumhurbaşkanı Yardımcısı seçilmiyor. Şu an görevi Belediye Başkanlığı olan kişileri takdimlerinde Cumhurbaşkanı Yardımcısı dediler. Ya vatandaşın tercihini önce görün, önce vatandaşın tercihi ortaya çıksın, milletin tercihi ortaya çıksın, daha sonra seçilen kişi bu noktada zaten görevlendirme yapabilir. Biz millet olarak 14 Mayıs’ta sandığa gittiğimizde, milletvekillerimizi ve Cumhurbaşkanımızı; Türkiye Cumhuriyeti devletini yönetecek; onu seçmek için gitmiştik.

"SİZE OY VEREN KİTLE TASDİK MAKAMI MI?"

7'li masa; Meral Akşener'in tabiriyle anlatacağım... Sayın Akşener biliyorsunuz bu masayı terk etti. Anlattığı iş çok açık netti, hepimiz hatırlıyoruz, zehir zemberek açıklamalar. 'Ben içeriye girdim, Ali Babacan eli kaldırdı benim adayım Kılıçdaroğlu dedi" ifadelerini kullandı. Neden, Ali Babacan 15 tane milletvekili, 1 cumhurbaşkanı yardımcılığı almış, 1 bakanlık almış. Meral Hanım müdahale ettim diyor, '1 dakika konuşalım bir değerlendirme yapalım' demiş; hemen Davutoğlu da 'Benim adayım da Kılıçdaroğlu' demiş. O da almış gördük 10 tane milletvekilliği, 1 tane Cumhurbaşkanı Yardımcılığı ve ondan sonra 1 Bakanlık... Meral Hanım konuşmak istemiş, susturmuşlar. Temel Karamollaoğlu 'benim de adayım Kılıçdaroğlu' demiş ve zaten seçim sonuçlarında gördük; çıktı aşağı yukarı 10'a yakın milletvekili. Ya kimin koltuklarını  dağıtıyorsunuz siz ya; yani kimlerin koltuklarını dağıtıyorsunuz! Size gönül verenlere, Cumhuriyet Halk Partisi’ne de oy veren kitleye bunu yapıyorsunuz. Size oy veren kitle tasdik makamı mıdır, neticede onların tercihleri de önemlidir.

"HDP, 'KILIÇDAROĞLU ŞARTLARIMIZI KABUL ETTİ' DEDİ"

Demokrat Parti 2'si İzmir'den olmak üzere aldı milletvekilliği ve Cumhurbaşkanı Yardımcılığı. Meral Akşener, bu masadan vatana , millete hayır gelmez, bu masa kumar masasıdır. Ertesi gün o masayı bir araya getiren irade müdahale etti sanırım. Kimsenin oyu kimsenin cebinde değil, bunu anlamaları lazım. Çıkan sonuçlar bunun ispatıdır. Sonuç alamadılar, sonuç alamamanın hırsıyla önce vatandaşa, sonra rakiplerine saldırıyor. Bu senin mesajındı, sen HDP'ye gidip, o şartları kabul etmedin mi? Öcalan'ın heykelini dikmek isteyen Selehattin demirtaş'a gitmedin mi, HDP yöneticileri Sayın Kılıçdaroğlu şartlarımızı kabul etti demedi mi!

"CHP'NİN İZMİR MİLLETVEKİLİ SAYISI 10'A DÜŞTÜ"

Mühim olan vatandaşın gönlüne girmektir, vatandaşın gönlüne de Kemal Kılıçdaroğlu girmiştir. Buradaki çelenk muhabbeti, kendi başarısızlıklarını başkalarında bulma acziyetidir. Siz İzmir'de 14 milletvekilinden 10 milletvekiline düştü. Bunun hesabı sorulacak. 37 tane, oyları yoğun olmayan partiye milletvekili verdin. Yüzde yarımlara gelecek oyu olmayanlar 2 milletvekili çıkardı İzmir'den! CHP seçmeni Kılıçdaroğlu'ndan çektiğini kimseden çekmedi. Şimdi gördüler mi kim sokağa çıkabiliyormuş, kim sokağa çıkamıyormuş İzmir'de... Yatsıya kadar yalancının mumu yanmadı.

"BU SEÇİMDE ARADAKİ MAKAS İYİCE AÇILACAK"

Ben bu seçimde aradaki makasın daha da açılacağını düşünüyorum. Zaten milyonlarca oy farkı var. Zaten birbiriyle tezat bir yapı vardı karşımızda, gelinen noktada daha da karıştı. Her yerden biraz alayım, siyasette fayda göstermiyor. İkinci turda daha acı bir sonuç alacaklar. 28 Mayıs seçimi siyasi parti tercihi değil, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ile Kemal kılıçdaroğlu arasında tercih yapılacak. Cumhur İttifakı bileşenlerinin tamamı Recep Tayyip Erdoğan'ı destekliyor ama Kılıçdaroğlu'nun mesajı yok! İzmir milletvekili Kılıçdaroğlu, milletvekili olduğu günden beri, Büyükşehir Belediyesi CHP'li, İzmir'e kazandırdıkları bir eser yok.

"KILIÇDAROĞLU'NUN 14 MAYIS ÖNCESİ VE SONRASI MESAJLARI FARKLI"

CHP İzmir milletvekilleri, İzmir'i hallettiler de milletvekilleri Anadolu'ya mı gittiler. Çünkü kaçıyorlar İzmir'den. Ben söylemiştim; Tunç Soyer bunlarda İzmir'de sokağa çıkacak yüz bırakmamıştı. Şimdi de Kılıçdaroğlu bırakmadı. Kılıçdaroğlu'nun 14 Mayıs'tan önceki mesajları farklı, 14 Mayıs'tan sonraki mesajları farklı. Seçmen hangi Kılıçdaroğlu'na oy vereceğiz dediğinde, ne diyecek bunlar! Ben onlar için de üzülüyorum. Zaten İzmirli vekilleri de kalmadı. Yüksel Taşkın, Atatürkçü ırkçı diye adam. Kılıçdaroğlu bir de öyle bir beyanı yok diyor, Taşkın'ın kendisi kabul ediyor, Soyer kabul ediyor. Makale duruyor, Taşkın o makalede FETÖ'yü de övüyor. Bu adamı Atatürkçü bir şehirde milletvekili yaptılar. Hacer Foggo'yu gönderdiği için ben İzmirlilere teşekkür ediyorum. TSK'ya iftira atan biri. Atatürkçü hakaret eden Taşkın, 'Ben İzmir'de karşılığım olduğunu gördüm' diyor. Bu İzmir'de siyaset yapan CHP'li vekillere ayıp değil midir!

"CHP'LİLER ATATÜRK'ÜN PARTİSİNİ ÖZLÜYORSA KILIÇDAROĞLU'NDAN KURTULMALI"

CHP'li arkadaşlarımız, Atatürk'ün CHP'sini özlüyorlarsa; CHP'nin çizgisinden çıkıp HDP'nin çizgisine giren CHP'den kurtulmak istiyorlarsa Kılıçdaroğlu'ndan kurtulmalı. Çünkü bırakmayacak, seçimden sonra masalara vurdu. Burada kime vuruyor, kendi partililerine vuruyor. Herhalde kendi aralarında bir değerlendirme yaptılar ve bu makas daha da açılır dediler, 'Bir yere gitmiyorum, buradayım' dedi. Bizim için zaten senin orada olman bir şans. Her seçimi kaybederek devam ediyor. 'Ben gitmem, tıpış tıpış gelip bana oy vereceksiniz' diye herkese saldırdı. Bu CHP'nin başından gitmeyeceğini söylüyor zaten. CHP'liler Atatürk'ün partisini istiyorlarsa bu seçimde gerekli mesajı verir ve Kılıçdaroğlu CHP'nin başında kalmaz, gider. Kılıçdaroğlu CHP'den gider, partiyi Atatürk'ün çizgisine ulaştıracak bir ismi içlerinden çıkartır, partinin başına koyarlar. CHP'li İzmirliler Kılıçdaroğlu'ndan çektiğini kimseden çekmedi. 

"MURAT BAKAN'IN KOMİK İDDİALARI VAR"

Murat Bakan'ın bu iddialarının çok daha komikleri vardı. Biz Narlıdere'de üçüncü parti çıkmışız. Neymiş, biz Narlıdere'de muhtarlara baskı yapıyormuş. Ya biz orada üçüncü partiyiz. Murat Bakan İzmirlilerin aklıyla alay ediyor. Böyle olacak olsa biz orada üçüncü parti mi çıkarız. Artık çok komik duruma düşüyorlar. Bu beyanların doğru olmadığı açıkça ortada. 

"TEHDİT BASKI KILIÇDAROĞLU'NDA"

Türkiye'nin tüm vilayetlerinde bütün vatandaşlarımız gidip gönül rahatlığıyla oyunu kullandı. Sandıklarda tüm siyasi partilerin temsilcileri vardı. Seçimi siyasi partiler yapar, YSK denetler. Bu kibirden, egodan kurtulsunlar, ülkeye katabileceğiniz hiçbir şey yok. Kılıçdaroğlu'nun vadettiği bir vizyon yok. Tehdit, baskı Kılıçdaroğlu'nda. 

"SANDAL SİYASİ İTİBARINI KAYBETTİ"

Ben artık Sayın Sandal' cevap vermeye değer görmüyorum. 'Burası afet bölgesi ilan edilmedi' gibi gerçek dışı iddialarda bulundu, belgelerini koydum ama yine devam ettirdi. Bir iddia belgeyle çürütüldüğü zaman, çıkar özür dilersin. Sen aynı iddiayı devam ettiriyorsan siyasi itibarını kaybedersin.

"KILIÇDAROĞLU ATATÜRKÇÜLERİ TASFİYE ETTİ"

CHP'den Atatürkçüleri atıyorlar. Atila Sertel, Musa Çam, Kamil Okyay Sındır, bunlar Atatürkçü, İzmir'de ikamet ediyordu, sildiler. Kılıçdaroğlu Atatürkçüleri tasfiye etti, Atatürk'e ırkçı diyen Yüksel Taşkın'ı milletvekili yaptı. Seçmene 'Tıpış tıpış oy vereceksiniz' dedi.