İzmir’in Narlıdere ilçesinde yaşayan 18 yaşındaki Bengü Aktarmaç, yüzmeye ilkokuldayken Kocaeli’de başladı. İlk olarak havuzda, yüzme antrenörlerinden ders alarak kendini geliştirmeye başlayan Aktarmaç, başarı basamaklarını hızla çıktı. Babasının mesleği gereği bir süre sonra Kocaeli’den ayrılmak zorunda kalan Aktarmaç, yüzme tutkusundan vazgeçmedi. İzmir’e geldikten sonra da çalışmalarına devam eden Aktarmaç, ortaokul ve lise döneminde katıldığı turnuvalarda üst üste birincilikler elde ederek dikkatleri üzerinde topladı. SPORDAKİ BAŞARIYI EĞİTİME TAŞIDI Geçtiğimiz yıl, Balkan Genç Yüzme Şampiyonası’nda mücadele ederek 200 metre kategorisinde dördüncü olan, Fenerbahçe Spor Kulübü’nün de kadrosunda yer alan Aktarmaç, spordaki başarısını eğitime taşıdı. Her gün yaklaşık 3 saat antrenman yapan, yarışma olduğunda şehir dışına çıkan Aktarmaç, spordan arda kalan zamanlarında eğitimine de ağırlık vererek çocukluğundan beri çok istediği psikoloji bölümünü kazandı. KOLLUKLARIMI KENDİM GİYER, DENİZE ATLARDIM Yüzmeye olan ilgisinin eğitimdeki başarısını da tetiklediğini söyleyen Aktarmaç, “Çocukken yaz aylarında sudan çıkmazdım. Ailemle birlikte denize gitmeye can atar, kolluklarımı giyerek suya atlardım. Saatlerce de sudan çıkmazdım. Çocukluk döneminde yüzmeye olan ilgimin, Milli Takım’a kadar ilerleyeceğini hatta üniversitemde bana burs kazandıracağını tahmin edemezdim. Yüzmede başarılı olduğum ve istediğim bölümde okuma fırsatı bulduğum için çok mutluyum. Pandemi nedeniyle turnuvalar biraz aksadı ama yine de yarışlar için şehir dışında gittiğim zamanlar oluyor. Herhangi bir form düşüklüğü olmaması için günde 3-4 saat, havuzda çalışıyorum. Üniversitemiz online eğitim imkanı sağladığı için zaman zaman dersleri kaçırsam da istediğim zaman yeniden dinleyebiliyor, bu sayede derslerimden geri kalmamış oluyorum” dedi. BAŞARI FORMÜLÜ Aktarmaç, şöyle devam etti: “Spor ile eğitim birbirini zorlaştırıcı değil, tamamlayıcı etkenler. Ben, bunu kanıtladığımı düşünüyorum. Akademik eğitim benim için çok önemli, derslerime her daim ağırlık vereceğim. Ancak spordan da vazgeçmeyeceğim. Benim yaşımdaki birçok sporcu gibi benim de en büyük hedefim olimpiyatlarda yer almak, ülkemi temsil etmek. Bu hedefe ulaşmak için çalışmalarımı sürdürüyorum. Sağlıklı besleniyorum, uyku düzenime dikkat ediyorum ve yaptığım işi önemsiyorum. Her şeyin bir kuralı olduğunun ve bunlara uymam gerektiğinin bilinciyle hareket ediyorum. Başarımın sırrı da bence bu. Spor; hayatımı disipline ediyor, düzene sokuyor. Böyle olunca hem zinde kalıyorum hem ders çalışmaya zaman buluyorum.”