İddianamede, şüpheli olarak gözaltına alınıp, tutuklanan Seyit Ali Günay (70) için 'kasten öldürme' ve 'kasten öldürmeye teşebbüs', oğlu Birhan Günay (41) için 'kasten öldürmeye azmettirme' ve 'kasten öldürmeye teşebbüs' suçlarından 2'şer kez müebbet ile 15 yıla kadar hapis cezası istendi. Ayrıca olayda yaralanan, sonrasında taburcu olan Remzi Vatansever için ise 'taş sopa ile kasten yaralama' suçundan 6 yıl hapis talep edildi. İzmir'in Gaziemir ilçesinde, aralarında ortak olarak aldıkları arazi nedeniyle husumet bulunan Seyit Ali Günay ile bacanağı Remzi Vatansever arasında geçen 12 Ağustos'ta Menderes Mahallesi 1151 Sokak'ta tartışma çıktı. Tartışma kısa sürede büyüyerek pompalı tüfek, sopa ve taşların kullanıldığı kavgaya dönüştü. Yakınlarının da karışmasıyla kavga büyüdü. Kavgada Remzi Vatansever, isabet eden saçmalarla yaralanırken eşi Fikriye Vatansever ve oğlu Şaban Vatansever hayatını kaybetti. Seyit Ali Günay'da olayda taşla hafif yaralandı. Anne-oğul, İzmir Adli Tıp Kurumu'ndaki otopsinin ardından ertesi gün Koşukavaklı Hacı Abdullah Camii'nde kılınan namazın ardından Yeni Görece Mezarlığı'nda toprağa verildi. Polis tarafından gözaltına alınan Günay ve oğlu Birhan Günay çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı. Savcılığın soruşturmasının ardından iddianame hazırlandı. İddianamede Birhan Günay için 'kasten öldürmeye azmettirmek' ve 'kasten öldürmeye teşebbüs', babası Seyit Ali Günay için ise 'kasten öldürme' ve 'kasten öldürmeye teşebbüs' suçlarından 2'şer kez müebbet ile 15 yıla kadar hapis cezası istendi. İddianamede Remzi Vatansever'in de 'birden fazla kişi hakkında silahla tehdit' ile 'taş sopa ile kasten yaralama' suçundan 6 yıla kadar hapsi istendi. İDDİANAMEDE O GÜN ANBEAN ANLATILDI İddianamede taraflar arasındaki husumetin nedenine de yer verildi. Şüphelilerden Seyit Ali Günay'ın 1999 yılında Bulgaristan'dan Türkiye'ye göçle gelip İzmir'e yerleştiği belirtildi. Günay'ın Türkiye'ye göç etmeden 7 yıl önce de bacanağı Remzi Vatansever'e para göndererek Gaziemir Sarnıç'ta yan yana evlerinin bulunduğu araziyi ortak olarak satın aldıkları, ancak henüz Türk vatandaşlığı olmadığı için arsanın tapusunun Remzi Vatansever adına çıkarıldığı belirtildi. Daha sonra bu arsa nedeniyle aralarında ihtilaf oluştuğu, bunun da yargıya taşındığına yer verildi. Olay günü saat 19.30 sıralarında Remzi Vatansever'in evinin balkonunda eşi ve torunlarıyla oturduğu, oğlu Şaban'ın ise üst kattaki dairesinde bulunduğu, bir ara şüphelilerden Birhan Günay'ın sokak kapısına gelerek elindeki bir cisimle kapıya vurmaya başladığına da iddianamede dikkat çekildi. Bunun üzerine Şaban Vatansever'in aşağı inmesi üzerine kaçtığı da iddianame yer aldı. Birkaç dakika sonra Birhan Günay'ın geri dönüp küfrettiği, evine dönerken peşinden Şaban Vatansever'in takip ettiğine dikkat çekildi. Mutfaktan bıçak alan Remzi Vatansever ile eşi Fikriye Vatansever'in de oğlunun peşinden gittiği iddianamede vurgulandı. Vatansever ailesinin fertlerinin Günay Ailesi'nin evinin önüne geldiklerinde küfredip, attıkları taşla Seyit Ali Günay'ı basit nitelikte yaralandığı, ayrıca Vatansever ailesinin ellerindeki bıçakla karşı tarafı ölümle tehdit ettiği de iddianamede belirtildi. Evinin bahçesinde bulunan Birhan Günay'ın Seyit Ali Günay'a 'Ne duruyorsun, silahı alsana ne konuşturuyorsun bunları' diyerek babasının yatak odasındaki pompalı tüfeğini alarak tüfeğe fişek bastıktan sonra dışarıya çıkıp Şaban- Fikriye Vatansever çiftine 1-1,5 metreden birden fazla kez ateş ederek yaralayarak, kasten ölümlerine neden olduğu, Remzi Vatansever'i ise yaraladığı da iddianamede yer aldı. Ayrıca Seyit Ali Günay'ın evinin bahçesinden çıkıp, yaralı Remzi Vatansever'in yanına gelip bir el daha ateş ettiği, bu sırada oğlu Birhan'ın yaralının yanına gelerek 'Bir de bunun tadına bak' diyerek elindeki bir cisimle vurduğuna da iddianamede dikkat çekildi. Ardından da baba, oğulun Vatansever'in başı ve vücudunun muhtelif yerlerine öldürme kasti ve kastının yoğunluğunu gösterecek şekilde sopayla vurup, 'Öl, geber. Hepinizi geberteceğim. Geride kalanları da geberteceğim" dedikleri de iddianamede yer buldu. İddianame İzmir 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.