İzmir 6. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya tutuklu sanıklar S.O, Y.A ve M.Y. ile taraf avukatları katıldı. Tutuklu sanık S.O. maktul Orhan Karaoğlan'ın öldürülmesi eylemine doğrudan katılmadığını, katılmak için zorlandığını savundu ve tahliye talebinde bulundu. S.O, iddia edildiği gibi eski eşine maktulü diğer sanıklarla birlikte öldürdüklerini söylemediğini ifade etti. Tutuklu sanık Y.A. ise hakkındaki suçlamaları reddederek, "Ben diğer sanıklar İzmir'e geldiklerinde yardım ettim, ihtiyaçlarını karşıladım. Eşimi dostumu onlarla tanıştırdım. Onlar bana yanlış yaptılar." dedi. Diğer tutuklu sanık M.Y. ise önceki celsede olayın aydınlanması için hiçbir şeyi saklamayarak açıkça anlattığını, olay anında orada olduğunu ancak öldürme olayına karışmadığını savundu. Y.A'nın avukatı Tuğrul Gündüz, müvekkilinin diğer sanıklarla birlikte galeri işletmediğini öne sürerek, "Müvekkil ile diğer sanıklar arasında sadece arkadaşlık ilişkisi vardır, ticari ilişki yoktur. İddianamede bu husus hatalı olarak birlikte galeri işlettikleri şeklinde yazılmıştır. Bu maddi hatanın düzeltilmesi gerekir." dedi. Maktulün ailesinin avukatı ,delillerin karartılma şüphesi devam ettiği gerekçesiyle sanıkların tutukluluk halinin devamını talep etti. Mahkeme heyeti, iddia makamının da görüşü doğrultusunda sanıkların tutukluluk halinin devamına ve eksiklerin tamamlanmasına karar vererek duruşmayı erteledi. Olay İzmir'de 2005 yılında ailesinin kayıp ihbarında bulunduğu Orhan Karaoğlan, bulunamamıştı. Asayiş Şube Müdürlüğüne bağlı Kayıp Şahıslar Büro Amirliği bünyesinde 2018 yılında kurulan özel ekibin çalışması sonucu Karaoğlan'ın bir galeride kayıt dışı oto alım satım işi yaptığı 3 kişi tarafından borç meselesi nedeniyle kemerle boğularak öldürüldüğü ve cesedinin yakıldığı tespit edilmişti. Sanıklar tutuklanmış ve haklarında "tasarlayarak adam öldürme" suçundan dava açılmıştı.