Sıla TEKİN / GÜNDEME BAKIŞ - Resmi Gazete’de yayınlanan ve sağlık çalışanlarının, çalıştıkları kuruma yarım saat mesafede olacak şekilde ikamet etmelerini öngören kararnameye Şube Başkanı Zengin’den tepki geldi. 30 dakika kuralının yeni bir şey olmadığını söyleyen Zengin, “Daha öncesinden de sağlık çalışanlarının 30 dakikada hastaneye gelmesini içeren bir genelge vardı. Bunun için de dava açılıp iptali istenmişti. Bu genelgeye karşı 663 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile ilgili 5. maddeye dayanarak anayasa mahkemesine iptal davası açmıştık. Bahse konu maddeye de atıfta bulunarak seyahat ve yerleşim özgürlüğüne kısıtlaması nedeniyle itirazlarımız olmuştu. Bu itirazlarımız neticesinde de davalarımız kazanıldı. Ne yazık ki bugün, noktasına virgülüne kadar aynı maddeleri içeren aynı genelge Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile tekrar çalışanlara dayatılıyor” dedi.

‘ULAŞIMDA AKSAKLIK YAŞANMIYOR’
Hastaneye acil durumda ulaşamayan hiçbir çalışan olmadığının ve böyle bir sorunun yaşanmadığının altını çizen Zengin, “Zaten yaşanılan şehrin koşulları da düşünüldüğünde hangi çalışanın o dakikalar içinde kurumda olmasını bekleyebilirsiniz ya da nasıl getireceksiniz? Biz bu genelgenin çıkma nedenini sorduğumuzda cevaben Bakanlık bunu ‘icap nöbeti’ bağlıyor ancak bu açıklamalar gösterdiğimiz tepkilerden hemen sonra yapılmıştır. Bu genelgeyi icap nöbetine bağladılar ancak nöbetlerde de bir sıkıntı yaşanmamaktadır. İcap nöbetleri sırasında da bizim çalışanlarımızın kuruma zamanında gelememesi gibi bir sıkıntı olmuyor çünkü icap nöbeti çalışanlarına kurum zaten araç tahsis ediyor ve bu hizmeti aksatan herhangi bir durum da böylelikle yaşanmıyor” dedi.  

'BİRİMLERE DE UYARI YAPILDI'
Acil vakalar için konan icap uygulamalarında da şu ana kadar bir sıkıntı yaşanmadığını dile getiren Zengin, “Bu nedenle bu genelgenin bu şekilde yeniden çıkarılması sağlık çalışanları için son derece anlamsız. Sendika genel merkezmiz de olaya hemen müdahalede bulundu ve tekrar iptal davası açtık. Neticede Bakanlığın bu uygulamayı geri çekmesi için yine aynı işlemlere başvuracağız. Kendi kurumumuzda da birimlere gönderilen bilgilendirme amaçlı yazılarımızla yanlış anlaşılmaya mahal vermeden bu konuda elimizden geleni yapacağız. Eğer kurum yetkilileri birim olarak bir zorlama içine girerlerse biz burada da gerekli müdahaleleri yapacağız” şeklinde konuştu.

‘HASTA ŞİDDETİNE ALIŞKINIZ AMA…’
Sağlıkta şiddetle ilgili olarak medyaya yansıyan şiddet olayları hakkında da konuşan Zengin, “Sağlıkta her alanda olduğu gibi bir takım sıkıntılar hem kurum içinde hem de kişilerin kendi özel yaşamında yaşanıyor ve bazen kuruma da yansıdığı oluyor. Burada yapılması gereken şey bence çözülebilecek meseleleri kurum içinde çözüp mümkün mertebe basına yansıtmadan halletmek. Sadece sağlık olarak düşünmeyin. Biz hem kendi içimizde hem de başka alanlarda sıkıntı yaşıyoruz ve ister istemez iki farklı yapıdaki insan arasında bazı noktalarda mutlaka sıkıntı olacaktır. Bizler hasta yakınları ve hastalar tarafından şiddete maruz kalmaya zaten alıştık ve bunun en acı örneklerini medyada da görüyorsunuz. Ancak en azından bu tarz sorunları birimler ve kurumlarımız içinde kendi aramızda çözebilmeliyiz” dedi.

'ZEDELENEN İTİBAR ÇALIŞANA GERİ VERMELİ’
Şiddettin sağlık çalışanlarını nasıl aksattığı ile ilgili bir kamu spotunun da ayrıca yapılması gerektiğinin altını çizen Zengin, “Şiddetin ön plana getirilmesinin ve bunun televizyon dizileri ve programlarında öne çıkarılmasının da engellenmesini istiyorum. Medyada temsil edilen doktor dizilerinde hastane sürekli silahlı saldırılar, hekim ve entrika üçgenindedönerek hem teşvik ediyor hem de itibarımızı zedeliyor.  Yaşamadığımız olayların yansıtılması sonucu son yıllarda o prestiji aşağı indirdiler ve insanların hekimlere olan bakışı da bu oranda değişti. Kaybolan itibarı çalışıanlara geri vermek gerekiyor. Bu kadar özverili çalışan ve insan hayatını kurtarmak için ve sizlere can vermek için çalışan insanlar bana göre bunlara reva olmamalı” diyerek tepkisini dile getirdi.

'SAĞLIK SEKTÖRÜ YAPBOZ TAHTASI'
Hastane içerisinde hem memur hem de çalışanların kimi zaman zor durumda kaldığına da değinen Zengin, “Randevu alamadığınızı için memur ya da hemşireye laf söyleme hakkınız yok. Sağlık denen alan yapboz tahtası gibi ve eğer bunu sorgulayacaksak sistemin tepesine çıkmak gerekiyor. Bu sistemi uygulayan hekimi memuru sorgulayamazsınız. Hangi hekim ister bir günde 60 hasta baksın. 10 dakika bile hekim zaman ayıramıyor, diyalog kuramıyor çünkü hekimin zamanı yok. Bu konuyla ilgili geçen dönemde ‘Bir hekim hastasına 10 dakika zaman ayırsın hem hasta hem hekim memnun olsun’ konusunu kapsayan bir çalışma yapmıştık ancak neticesiz kaldı” diye konuştu.