İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından bu yıl 4'üncü kez düzenlenen Uluslararası Gastronomi Turizmi Kongresi, Fuar İzmir'de düzenlendi. Kongrede konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, turizmde topyekun seferberliğin olması gerektiğini belirtti.
İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin fuarcılık kuruluşu İZFAŞ, Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB), Dokuz Eylül Üniversitesi ve İzmir Ekonomi Üniversitesi tarafından Kültür ve Turizm Bakanlığı himayesinde bu yıl 4'üncü kez düzenlenen Uluslararası Gastronomi Turizmi Kongresi, dünyanın önde gelen gastronomi ve turizm uzmanları ile eğitimcilerini bir araya getirdi. Portekiz'in başkenti Lizbon'un misafir kent olarak katıldığı kongrenin açılığında konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, konuşmasına, tarihi kazılara verdikleri destekleri anlatarak başladı. Anadolu'da 33 medeniyetin kurulduğunu belirten Kocaoğlu, şöyle dedi: "Bugün 12 bin yıl önceden Göbekli Tepe'den bahsediyoruz. 12 bin yıldır Anadolu'da insanlığın yaşadığını söylüyoruz. Herkesin gelip buraya yerleşmesinden sonra kurulan uygarlıkların ayakta kalması, yaşamını sürdürmesi için Anadolu insanının diğer coğrafyalarda olmayan iki özelliği vardır. Bunlar kadim özelliklerdir. Birincisi neslini devam ettirmek için sabırdır. Bu toplum sabır küpüdür. Tarih boyunca var olabilmek için sabretmesini bilmiştir. Bir de yardımlaşma ve dayanışmayı öğrenmiştir. Birbirini taşımayı öğrenmiştir. Sabır ve yardımlaşma, Anadolu coğrafyasına has bir durumdur. Bir Anadolu insanı geleneği doğmuştur. Biz bu medeniyetin mirasçılarıyız. Biz bu medeniyete sahip çıkmak zorundayız. Bütün zenginliğimiz bildiğimiz bu 12 bin yıl içinde birçok milletin allak bullak olmasından çıkmışız. Bu coğrafyanın insanlarıyız. Devletler kurulmuş, yıkılmış, savaşlar olmuş ama insanlar kaynaşmış."


'AGORA GÖRÜNÜR HALE GELDİ'
İzmir'de kent içerisinde kalan tarihi Agora'nın, çalışmalardan önce İkiçeşmelik'ten görünmesinin mümkün olmadığını vurgulayan Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, şunları söyledi: "Bu alanda çok büyük bir kamulaştırma yaptık. 2 tane tescilli binanın restorasyonunu yaptık. Herkes tarafından görünür oldu. Roma Antik Tiyatrosu'nun hikayelerini  dinleriz. 163 evi kamulaştırdık. Ondan sonra Roma Antik Tiyatrosu ortaya çıktı, o tiyatronun adı var kendi yok. Orada 200 sene önceki gravürlere bakarak, Kadifekale'ye doğru gittiğinizde Roma Antik Tiyatrosunu baz alarak, üstündekileri kamulaştırmaya kalktığınızda ki bin 300 civarında evi kamulaştırıyoruz. O zaman altındaki Agora'yı görünür hale getiriyorsunuz. 9 tane sinagogu, kilise restore edip kültür hizmetine sunduğunuzda, birçok camiyi restore edip tekrar aş evi haline getirdiğinizde o zaman tarihi kenti ayağa kaldırıyorsunuz."

'KRİZ SARMALINDAN KURTULAMAZSINIZ'
Türkiye Cumhuriyeti'nin uzun yıllar önce  tarımı göz ardı ettiğini savunan Aziz Kocaoğlu, ülkedeki ekonomik krizden çıkış için formüller de sınarak, şöyle dedi: "Türkiye, turizmi büyütebilseydi yatırım, gelişme, yaşam kalitesi için kaynak bulabilecekti. Sadece borçlanarak tükettiğinizde, sadece borç parayla sanayi tesisi kurduğunuzda siz faiz sarmalından ve kriz sarmalından kurtulamazsınız. Öz kaynaklarınızla kaynak yaratmak zorundasınız. Türkiye'nin işi çok kolay. Çünkü böyle, bu kadar varlığı, zenginliği olan, bunları başarmış ve başarabilecek halkı olan bir ülkenin bugün bunları başaramamış olması bizi üzüyor. Ama inanırsak işimiz çok kolay. Çalışırsak tasarruf edersek, kolaya kaçmazsak, borç alıp tüketmez, sefahate düşmezsek 5 senede ayağa kalkar 10 senede büyümeye başlarız."

'BU BENİM SON TURİZM FUARIM'
Konuşmasında siyaset yapmadığını ifade eden Kocaoğlu, sözlerini şöyle tamamladı: "Konuşmamı kimse bir tarafa çekmesin. Uzun yıllardır biz borçlanarak, borçla yatırım yaparak ve tüketerek kalkınmaya çalışıyoruz. Bu model, neoliberal ekonomik model gelişmiş ülkelerin modelidir. Dünya finans piyasasında satacak parası olanların modelidir. Katma değeri yüksek olan ürünleri üretip onları dışarıya satıp dış ticaret fazlası olanların ekonomik modelidir. Onlar hep kazançlı çıkar. Siz para satmayıp, para arıyorsanız, ticaretinizde eksi veriyorsanız bir türlü iki yakanız bir araya gelmez. Mutlaka tarımda, turizmde, hizmet sektöründe, kültür ve sanatta sıçrama yapıp, kaynak yaratıp tasarruf edip o kaynaklarla da sanayimizi desteklemek durundayız. Türkiye'nin bu bunalımlı dönemden çıkmak için, bir daha krize girmemek için yapabileceği yol haritasını, her mesleği yapmış bir kardeşiniz olarak söylemek, bir çerçeve çizmek istedim." Konuşmasının son bölümünde  de veda eden Kocaoğlu, "Bu benim son turizm fuarım. Bir bundan sonra bir ziyaretçi olarak gelmek dileğiyle diyorum, iyi ki varsınız."

'TANITIM İÇİN FON ALDIK'
Türkiye Seyahat Acentaları Birliği Başkanı Firuz Bağlıkaya, "İzmir sadece ülkemiz için değil, dünyada da örnek alınması gereken bir coğrafya. Ege'den Doğu Anadolu'ya hiçbir yerde yaşayamayacağınız bir gastronomi zenginliği var. Halen daha tatmadığınız yöresel lezzetler bu fuarda sizleri bekliyor" dedi. İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Çiğdem Kentmen de "İEÜ 2001 tarihinden itibaren girişimci olma misyonuyla yoluna devam etmektedir. 2015 yılında Urla sakız enginarının tanıtımını üstlendik. Bunun gelenekselleştirilmesi için Başbakanlık Tanıtım Fonu'ndan destek aldık" dedi.  İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Turan Gökçe de Türkiye'nin yemek kültürü tarihi ile dikkat çeken bir ülke olduğunu söyledi. Gökçe, bu potansiyelin değerlendirilemediğini de belirtti. Konuşmaların ardından, kongreye destek verenlere plaket takdim edildi.