Halil İbrahim GÜLER/ GÜNDEME BAKIŞ- İzmir Büyükşehir Belediyesi Nisan ayı son olağan toplantısı gerçekleşti. Toplantıda 2018 yılı faaliyet raporu oylandı.  Toplantının Başkanlığını İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mustafa Özuslu idaresinde gerçekleşirken Başkan Tunç Soyer  yasa gereği faaliyet raporu görüşülürken meclis sıralarına oturdu. AK Parti İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli de meclise katıldı.

SOYER’E 4 DANIŞMAN
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in danışmanlığına Ruhisu Can Al, Ahmet Altan, Onur Kadir Eryüce, Güven Eken’in getirilmesine oy çokluğuyla kabul edildi. AK Partili bazı meclis üyeleri, Tunç Soyer’in neden danışman aldığını ve danışmanların alacağı ücret konusunda açıklama yapması gerektiğini belirtti. Danışmanlara ise Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri aylık maaşının yüzde 75’ini geçmeyecek şartıyla ücret ödenmesi belirlendi. Bu kararla birlikte Danışmanlar yaklaşık 9 bin TL’ye kadar aylık maaş alabilecekler.  İtirazlardan sonra söz alan Tunç Soyer, “Benim danışma konusunda böyle bir hakkım var, Bu konuda hiçbir bilgi vermek zorunda değilim. İtirazdan dolayı bilgi vermeyeceğimi söylemiştim. Bunar rağmen itiraz ettikleri için söz aldım” dedi. 

Meclis’te CHP Grup Sözcüsü Nilay Kökkılıç, 2018 yılının faaliyet raporundan bazı bilgiler verdi. Kökkılınç’ın faaliyet raporunu ile ilgili bilgi vermesinin ardından meclis üyelerine konuşma hakkı verildi.

AK PARTİ’DEN RAPORA ELEŞTİRİ YAĞMURU 
AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal faaliyet raporunun sert dille eleştirdi. Hızar’ın konuşması şu şekilde:
HİÇBİR SOMUT ADIM YOK
Geçmiş 5 yılık dönemini son faaliyet raporunu oylamasını yapacağız. Önümüzde çok inceleme vakti yoktu ama 210 sayfalık faaliyet raporu olmasına rağmen 2019 yılı faaliyet raporunda çok benzer ifadeleri görüyoruz. Siyaset diliyle de konuşmamaya çalışacağım. Objektif olarak değerlendirmeye çalışacağım. Sizlere de haksızlık yapmak istemiyorum fakat yeni bir yönetim geldi. 15 yıllık bir süre zarfında İzmir’i yöneten bir anlayışı olduğunu unutmayalım. İzmir Türkiye’nin en büyük üçüncü şehiri. Tarihi derinliği olan Anadolu’nun Türkiye’nin batıya açılan kapısıdır. Ne yazık ki faaliyet raporu önceki faaliyet raporlarında olduğu gibi İzmir’in vizyonuna yakışmayan faaliyetler dolu.  Batıya açılan kapısı diyoruz ama hala İzmir’de katı atık tesisleri konusunda ciddi sorunlar yaşıyoruz. Kentsel katı atık değerlendirme projesi kurulması, master planlarının hazırlanması ve benzeri faaliyet raporlarına bakıldığında hiçbir somut adım yoktur. Hepsi yapılacak, izinler alındı, somut veri yok.

KENTSEL DÖNÜŞÜM PROJESİNİN KAÇ TANESİ YAPILDI?
İzmir’in en büyük sorunlarından bir tanesi, deprem kuşağında olmasına rağmen kentsel dönüşüm ve çarpık kentleşme… Peki bu 7 projeden hangisi reel olarak hayata geçirilmiştir. Sadece Uzundere var… Diğer 6 proje ne zaman yapılacağına dair herhangi bir ifade söz konusu değil.

ULAŞIM BÜYÜK SORUN
Ulaşım; bu noktada yapılan bir takım faaliyetlerden bahsedilmiş. İzmir için sorun olan ulaşım ve trafiktir. Bunu İzmir’de yaşayan herkes çok net görüyor. Günün belli saatlerinde trafik ile boğuşan İzmir son yıllarda günün her saatinde büyük sorun yaşıyor. Bu ulaşım problemini çözmek adına İzmir gibi devasa bütçelerini yapmak istediği bir yatırım görüyor muyuz hayır. Sadece Homeros, ve Otogar bağlantı yolu dışında herhangi bir bağlantı göremiyoruz. Raylı sistemler anlamında neler yaptığını neler yapamadığını İzmir halkını taktirine bırakıyoruz. Otopark sorununda faaliyet raporunda koca yıl boyunca maalesef 1 tane hayata geçmiş. Deniz yolu ulaşım sadece Karantina Geçici İskele bölgesi hayata geçirilmiştir.

YATIRIM ELEŞTİRİSİ
58 milyon 124 bin TL yatırım yapılmış. Bazı ilçelerde yapılan yatırımlar, İzmir ölçeğinden belediyenin sadece 58 milyon ile yatırım yapılması kabul edilebilir değil.  Faaliyet raporu incelendiğinde 4 milyar 635 gerçekleşen bütçe 4 milyar 555 milyon. Asıl burada bu bütçenin borçlanma yoluyla gerçekleşmiştir. 1 milyar 230 milyon gerçekleşen yatırımların yüzde 25’i borçlanma ile yapılmıştır. Geriye dönük bakıldığında bu yatırımları kapsayan yatırımlar yapılmış mı, hayır yapılmamış. Yaklaşık bütçenin 423 milyon TL’si ulaşım noktasında yatırım bedeli olarak belirlenmiş. İzmir gibi her geçen gün trafik konusunda ciddi sorunlar yaşanan istenilen yere gelemeyen bir şehrin bütçenin yüzde 10’u ile çözüm bulması mümkün değildir. Bu rakamların önümüzdeki yıllarda daha yukarıya çekilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu emaneti 5 yıl sonra emanetin gerçek sahipleri olan gelecek nesillere devredeceğiz. Yapılan yanlışların her zaman karşında duracağız, yapılan doğruların da yanında duracağız. Ret oyu kullanacağız yönünde kullanacağımız belirtiyoruz.” 

İYİ Partili Kemal Sevinç, grubu adına söz alarak faaliyet raporlarına olumlu oy kullanacağını belirtti.

İZMİR’DEKİ SORUN ÇOK
MHP Grup Başkanvekili Selahattin Şahin, “İzmir’in daha çok ihtiyacı var, bunun için trafik en büyük sorunlardan birisidir. Gaziemir İzmir’in en büyük ilçesi. İzmir’e girilmiyor. Her iki taraftan yol projeler olduğunu söyleniyor ama yapılmıyor. İnşallah daha ivedilikle yapılması… Kentsel dönüşüm yapıldı ama ne kadar yapıldı. Daha yerleşim yerlerin yapılmayan yerler var. Hizmet seferberliği başlaması diye düşünüyorum. Bu bütçe geçmişteki bütçe, oy çokluğuyla geçecek. İzmir’de sorunlar çok, inşallah ilçeler ve büyükşehir belediyemizde hizmetlerini sürdürdü” dedi ve faaliyet raporuna ret oy kullanacaklarının söylediler” dedi.

2018 YILI FAALİYET RAPORU DİĞER YILLARA GÖRE İMLA KURALLARINA GÖRE AYNI
AK Parti Grup Sözcüsü Fatih Taştan, “2018 faaliyet raporuna baktığımızda, geçtiğimiz yıllara da açıklanan faaliyet raporlarıyla aynı. Noktasına virgülüne kadar aynı. Hatta imla kurallarındaki yanlışlıklar bile aynı. Umarım bir sonraki faaliyet raporunda aynı yine geçen yıllar gibi kopyala yapıştır olmaz. Diyoruz ki önümüzdeki süreçte aklımızla dalga geçmeyecek faaliyet raporu olur. Buna ihtiyacımız var” diye konuştu.

CHP’Lİ ÇAM: ÖZEL İDARE MALLARI BÜYÜKŞEHİR’E VERİLSİN
CHP’li Kazım Çam, Özel İdare Mallarının Büyükşehir’e verilmesi gerektiğini belirterek “Burada arkadaşlar bu yapılmadı şu yapılmadı diyor. Çoğu ilçelerde asfalt yapıldı. Her ilçeye, çöp kamyonları, vidanjörler dağıtıldı. Herkese eşit dağıtıldı. Özel idare malları İzmir’in malıdır. O malların İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne verilmesini istiyorum. Arkadaşlar çalışma yaparsa çok sevinirim” dedi.

AZİZ BAŞKAN VE O DÖNEMKİ MECLİS ÜYELERİ BURADA YOK
Meclis üyelerinin konuşmalarının ardından küsüye çıkan Başkan Soyer, faaliyet raporuna olan eleştirilere yanıt verdi. Soyer, “Burada bir şey var, ortada garabet var. Garip olan şu, geçmiş dönem meclis başkanı yok. Bürokrat arkadaşların söz hakkı yok. Birinci kısmı bu… Burada kendisini savunamayacak neden olduğunu anlatamayacak bir meclis grubu yok. Belediye başkanımız yok. Burada haksız bir durum var. İkincisi velev ki AK Parti seçimleri kazansaydı bu faaliyet raporuna nasıl sahip çıkacaktı. İstanbul’da Ekrem İmamoğlu Başkan faaliyet raporuna nasıl sahip çıkacak bilmiyorum. Mesele şurada, bu bir yasal olarak hak tanıyor. Ama doğrusu ben onların yerinde olsaydım, böyle bir hakkı kullanmaktan imtihan ederdim. Çünkü Aziz Başkan burada yok. Kaldı ki o mecliste AK Partililer, MHP’liler de vardı. Belki bir şeyler söyleyecekler ama yoklar. Bu konuda böyle kritikler yapmayı doğru bulmadığımı söylüyorum. Tek tek yapılan bu eleştirilere cevap verecek değilim. Eminim ki bunu izleyen bürokrat arkadaşlarımız hop oturup hop kalktılar. Ben onlara geçen yıl yaptıkları için geçen yıl verdikleri emekler için teşekkür ediyorum. Kamu kurumlarının şeffaflık ilkesinin gösterdiği bir şeydir. Açık anlaşılır doğru verilerin bulunduğu bir rapor sunulmuştur. Biz her ne kadar yeni İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak yönetecek olacaksak 150 yıllık kurumlarımızı tecrübelerine yararlanacak. 2018 yılında tamamlanan raylı sistem, parklar, kent ormanları, otoparklar, kıyı tasarım şeritleri, kültürel ve sosyal anlamda belediyemizin olduğunu gördük. Hepimize görev düşüyor, umuyoruz bu 5 yılı uyum içerisinde çalışacağız” dedi.

SİYASET DİLİNİN DEĞİŞMESİ GEREKİYOR
Siyasetteki dilin değiştirilmesi gerektiğini kaydeden Soyer, “Akılla alay etmek, edeni de edileni de aşağılayan bir şeydir. Çünkü bu hiç birimizin hak etmediği bir şeydir. Emeğini, yaptığı hizmeti beğenmeyip ama kimsenin kimseyle aklımızla alay etmediğimizi kabul edelim. Eğer bunu kabul  etmezsek bu memleketteki sığlaşmış dilini değiştiremeyiz. O nedenle bu dili kullanmaktan kaçınmalıyız. Bu tür diller insanları rencide eder. Bu çatı altında kimsenin aklıyla alay etmediğini bildiğini isterim, bundan eminim, adım kadar biliyorum. Bunu kullanması kimseye yakıştıramıyorum. Eğer hizmet üreteceksek daha iyi yapmak aşkını taşıyorsak en başta birlikte hareket etme ruhunu kabul etmemiz gerekiyor. Hepimizin aynı miktarda sevdiğini, iyiliğini istediğini biliyorum. Farklı değerlendirmelerde bulunabiliriz ama birbirimizi inceltirsek, ortak çalışmayı ruhunu kaybederiz. Hizmetin arkasında da gelecek umudunda da dil vardır, sözcükler vardır. Bu sözcükleri kullanırken mutlaka incitmemeye dikkat etmeliyiz. Yoksa İzmir’in demokrasisine laik olabiliriz. Kırmadan dökmeden birlikte hizmet edebiliriz. Ben ne kadar İzmir’i seviyorsam arkadaşlarımızın da en az benim kadar sevdiğini biliyorum. Eğer bu birliği yakalarsak birlikte hizmet üretebiliriz. Onlar rahat olsunlar müsterihi olsunlar bu meclis onların yaptığını bir adım yukarıya taşıyacaktır” diye konuştu.