Bakan Soylu, 24 TV'nin canlı yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Terörle mücadelede gelinen noktanın ne olduğuna ilişkin bir soru üzerine Soylu, PKK, PYD, YPG terör örgütlerini, sadece Türkiye içerisindeki bir yapılanma olarak değerlendirmenin eksik olacağını, örgütün Avrupa, Suriye, Irak, İran ve başka ülkelere sarkan yapılanmalarının da olduğunu ifade etti.

Teröristle mücadelenin, teröristi etkisiz hale getirebilmek, hareket kabiliyetini daraltabilmek olduğunu söyleyen Soylu, terörizmle mücadelenin ise teröristin sözde beslendiği, istismar etmeye çalıştığı alanların bir şekilde fırsat vermeyerek kapatılması olduğunu dile getirdi.

Çocukluk yıllarında ümitsiz bir şekilde, "Doğu'nun makus talihi bitmezse bu işler bitmez" denildiğini aktaran Soylu, bunun makus talihinden dolayı bölgeye herhangi bir yatırımın gitmeyeceği, bu durumu da terör örgütünün istismar edeceği anlamına geldiğini anlattı.

Bakan Soylu, "Tayyip Erdoğan şunu yaptı; 16 yıl, yani çok uzunca bir süredir bu mücadele ortaya konuluyordu. Türkiye'de birçok şey yapıldı ama bana göre en kıymetlilerinden bir tanesi Türkiye, Doğu ve Güneydoğu'nun makus talihini yendi. Özellikle Türkiye, Doğu ve Güneydoğu'da terör örgütünü ve terör örgütünü besleyen bütün unsurları, buna Batılı dostlarımızı ve müttefiklerimizi ilave edebilirsiniz, bütün bu ilave ettiklerimizin tamamını esas itibarıyla mağlup eden bir gelişme ortaya koydu." dedi.

Üniversitelerin, hastanelerin ve diğer imkanların artık her şehirde bulunduğuna işaret eden Soylu, "İlçelerin ölçütlerine baktığımızda Doğu ile Batı arasında şu anda en ufak fark söz konusu değil. Bizim terörizmle mücadele dediğimiz tam bu." değerlendirmesinde bulundu.

Teröristlere ilişkin takibin günden güne yapıldığını ifade eden Soylu, "Haftalık görünmelerde geçen sene bu hafta 50'nin üzerinde terörist görülmesi vardı, bu sene bir. Şu anda terör örgütü tamamen Sayın Cumhurbaşkanımızın dediği o inlerine girmiş durumda, oradan çıkamıyor." diye konuştu.

Soylu, şöyle devam etti:
"Şu anda Türkiye'de bine yakın terörist ailesiyle arkadaşlarımız görüşüyorlar ve dağdaki çocuklarının alınıp burada adalete teslim olmasını sağlıyorlar. Şimdi 2017'de 135, 2018'de 165, 2019'da toplam 32 teslim oldu bunun 20'si ikna metoduyla oldu. Birebir aileler ikna ediliyor, aileler kendisini aradığı zaman dağdaki, ona dönüyor diyor ki 'sen buraya gel teslim ol'. Türkiye'den terör örgütüne giden sayı bunun çok altında, mesela 2019'da şu ana kadar 1,5 ay oldu, bu sürede giden insan sayısı sekiz. Gün gün takip ederiz, kaç kişi gitti. 2018'de de son 30 yılın en düşük rakamı 133."

Terör örgütünün finansal boyutuyla ilgilendiklerini ve operasyonlar yaptıklarını dile getiren Soylu, "İnsan kazanma boyutuyla ilgileniyoruz, mesela belediyelere yapılan operasyon esas itibarıyla beşeri unsurunu ortadan kaldırmak için yapılıyor." dedi.

Terör örgütünün uyuşturucu konusunda kimlerle iş birliği yaptığına ilişkin bir soru üzerine Soylu, örgütün bölgedeki bütün aktörlerle iş birliği yaptığını, Suriye'deki istikrarsız alanlarda PKK'nın kimyasal uyuşturucu üretim laboratuvarları kurduğunu söyledi.

Örgütün sigara kaçakçılığından da önemli gelir elde ettiğini anlatan Soylu, şu bilgileri verdi:

"Yüzde 21-21,5'tu Türkiye'ye gelen kaçak sigara, şu anda en son Ticaret Bakanımız tekrar açıkladı, yüzde 5,5. Sadece Türkiye'nin, oradan Maliye'nin geliri 4 milyar civarında. Bazen bize kızıyorlar yol kontrolleri falan yapıyoruz diye, gerek bu yol kontrolünde bu yaptığımız uygulamalarda terör örgütünü ve sigara kaçakçılarını pes ettirdik."

"Kaçak sigaranın da fiyatı arttı." ifadesini kullanan Soylu, İçişleri Bakanı olduğu dönemlerde 1,5-2 lira olan kaçak sigaranın fiyatının şu anda 5-7 lira bandına çıktığına işaret etti.

Terör örgütünün uyuşturucu ticaretinden yaklaşık 1,5 milyar dolarlık gelir elde ettiğini ifade eden Soylu, "FETÖ'ye, PKK'ya ve PYD'ye dışarıda yaptığımız sıkıştırmalar, bir taraftan onların oradaki varlıklarına yönelik adımlar ama bir taraftan da onların özellikle finansal elde ettikleri gelirleri engellemeye yönelik adımlar." diye konuştu.

"Mesele biraz daha bizim tarafımıza dönmeye başladı." diyen Soylu, şunları kaydetti:
"Özellikle Almanya'daki PKK'nın derneklerine yönelik alınan kararlar, yürümelerine yönelik alınan kararlar, İngiltere'de alınan kararlar. Bunlara yönelik, bunların böyle meftunu olan, bunlara kendilerini borçlu hisseden, Türkiye'yi ancak bunlarla dize getirebileceklerini düşünen Avrupa ülkeleri de var. Onlarda bir hareketlenme, bir kıpırdanma söz konusu yok ama ana amiral gemilerinde bu konuda, FETÖ diyemem ama PKK konusunda ve kısmen PYD konusunda Türkiye ile ilgili ortak bir kanaat oluştu."

"BU KONUDA OLDUKÇA DUYARSIZLAR"
Soylu, Avrupa'nın uyuşturucu ile mücadele konusundaki iş birliğinin ne boyutta olduğuna ilişkin, "Tabii bunlarla ilgili biz Avrupa'ya ne kadar söylesek tınlamadıklarını söyleyebilirim. Bu konuda oldukça duyarsızlar, ne kadar anlatırsanız anlatın ama bizi övüyorlar; 'siz dünyanın en büyük sentetik uyuşturucu yakalamalarını yapıyorsunuz.' 18 ton eroin yakalaması yapıyoruz, İran birinci, biz ikinciyiz. 'Eroin yakalamalarını yapıyorsunuz, bizi tehdit ve tehlikelerden koruyorsunuz, sizlere çok teşekkür ederiz' diyorlar ama hepsi bu kadar." diye konuştu.

Bakan Soylu, kayyum atanan belediyelerle ilgili 10-15 kişilik tepki gösterilerinin organize edildiği ve halkın buralara katılmadığı ve HDP'nin birtakım gösteriler düzenlediğinin anımsatılması üzerine, HDP'nin PKK'nın siyasi kolu olduğunu vurguladı.

HDP'nin Kandil'in talimatlarıyla hareket ettiğini, orada hiçbir milletvekilinin kişisel değerlendirmesinin söz konusu olmadığını aktaran Soylu, belediyelerde aday gösterilmesine yönelik de terör örgütüyle iltisaklı adaylara müsaade edilmeyeceğinin altını çizdi.

Soylu, HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli'nin "Kürdistan'da biz kazanacağız. Batı'da AK Parti ve MHP'ye kaybettireceğiz." şeklindeki açıklamalarına ilişkin, bunun talimatının Kandil'den olup olmadığı ve Temelli'nin konuşmasını kağıt üzerinden okumasına yönelik değerlendirmesinin sorulması üzerine, şöyle konuştu:

"Talimatı Kandil'den geldi. Nereden gelecek başka? Sezai Temelli'nin kendi adına bir fikir söyleyebilme, bir düşünce, irade ortaya koyabilme hakkı var mı? Kağıttan okumak zorunda çünkü verilen metinler belli. Oradaki cümleler, vurgular, değerlendirmeler. Sapma istenmeyen değerlendirmeler olması lazım. Yani var olan bir şeyin üzerinde tartışmanın bence çok büyük bir anlamı söz konusu değil. Bunu CHP de İYİ Parti de Saadet de reddetmiyor. Birlikte Beyoğlu'nda, Adıyaman'da, başka vilayetlerde aday çıkarıyorlar. Bir araya geliyorlar."

Soylu, HDP'ye ilişkin, "Kadın beyannamesi yayınlamışlar, 'utanmaz adamın sefası çoktur' diye bir laf var bizim memlekette. Annesinin yanından kız çocuğunu alıp, dağa getirip Murat Karayılan'a sunan bu ahlaksızlar, hangi kadın beyannamesini çıkarabilirler? Anlamadığım bir şey var, Türkiye'de Cumhuriyet değerlerine bağlı olduğunu iddia eden solcular da bunların peşinden böyle kara gözlüklerini takmış gidiyorlar. Ben bunu anlamakta inanın zorlanıyorum, nasıl Cumhuriyet değerlerine bağlısınız?" değerlendirmesinde bulundu.

"FETÖ İLE İLGİLİ ŞU ANDA 1 MİLYON 150 BİN DİJİTAL VERİYİ ÇÖZDÜK"
Bakan Soylu, FETÖ ile mücadeleye yönelik ise "Avrupa'nın tamamında dijital verilerin çözülmesinin rakamı, bizim bir yılda çözdüğümüzün yarısı kadardır. FETÖ ile ilgili şu anda 1 milyon 150 bin dijital veriyi çözdük. 1 milyon 800 bini çözeceğiz. Çözmeye de devam ediyoruz." bilgisini paylaştı.