Şimdilerde herkes siyaset yorumcusu oldu. Anlayan da anlamayan da, için içerisinde olan olmayan da yorum yapıyor. “Sonradan” siyaseti okumaya çalışanların da “komik” tespitlerine hep birlikte gülüyor ve geçiyoruz. Onlar zaten kendilerini biliyor.

AK Parti’nin İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Nihat Zeybekci’nin olmasının ardından gözler CHP’nin Büyükşehir adayının “kimin” olacağına çevrildi. Başından beri konuşulan isimler aynı! Zaman zaman bu isimlere yenileri ekleniyor.

Bayraklı Belediye Başkanı Hasan Karabağ, Narlıdere Belediye Başkanı Abdül Batur, Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer, CHP İzmir Milletvekilleri Murat Bakan, Kamil Okyay Sındır, CHP İzmir eski İl Başkanı Alaattin Yüksel ve Selin Sayek Böke!

Ve tabi ki bir denge unsuru olarak İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu.

Kocaoğlu, en başından beri “kefil olacağı” birine koltuğu bırakmak istediğini açıkladı. Genel merkeze “gerekli” mesajları verdi. Siz bakmayın Kocaoğlu’nun, hiçbir şeye karışmıyor gibi durmasına! İşin bizzat dümeninde!

Ancak; şuanda tam olarak ne yapmaya çalıştıklarını çözemedim. A-B-C planları oldukları aşikar. “Ekip” aday belirlenirken elbette kendilerine yakın ya da istedikleri bir ismin Büyükşehir adayı olmasını istiyor. Bunun için de olurda masaya otururlarsa ellerinin güçlü olması gerekiyor.

“Olurda masaya otururlarsa” dedim. Hemen açalım. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yakın bir isim, “Kemal Bey çok iyi satranç oynuyor” yorumunda bulundu ve ekledi: “Genel başkanımız elbette Aziz Bey’in tavsiyelerini dinleyecektir ancak öyle bir pazarlık noktasına konuyu getirmeyecek. Bu sefer her şey farklı olacak” dedi.

Daha önce de ifade ettim. Aziz Başkan, CNN Türk’te canlı yayında genel başkanı ve kurmaylarını “sert” sözlerle eleştirmediyse durum biraz farklı olabilirdi.   

Yine “en” başından beri, Aziz Kocaoğlu’na yakın bir tayfa, “Aziz Bey’in yokum demesi yok olması anlamına gelmez” diyerek Ekim-Ocak arasında izleyecekleri yol haritasının ipuçlarını vermişti. Bana kalırsa; Aziz Bey’in yeniden geri dönmesi ya da aday gösterilmesi “ütopik” bir bakış açısı.

Ne Aziz Bey geri döner ne de Kılıçdaroğlu onu aday gösterir!

Aziz Başkan her fırsatta, “Aday olsaydım yüzde 99 adaydım” sözünü de oldukça iddialı buluyorum! Evet, aday gösterilebilirdi. Ama Kılıçdaroğlu, “Yenilenme” diyerek yumuşak bir geçişi de tercih edebilirdi. 24 Haziran öncesi ve sonrası yaşananlar, söylenenler ikinci şıkkı biraz daha öne çıkarıyor gibi…   

İşi özü; Aziz Kocaoğlu, “Hadi bana eyvallah” diyerek koltuğu bırakmıyor, bırakmayacak. Bu durumu yakın çevresiyle de paylaştığını biliyorum!

Peki bu sefer genel merkez ne yapacak?

ZÜBEYDE HANIM GEMİSİ!

“Yerel” gazeteciliğin önemini bir kez daha dosta düşmana göstermenin mutluluğunu yaşıyoruz. Gündeme Bakış, yerelde yaptığı haberlerle ulusal boyutta ses getirmeye devam ediyor.

Nihat Zeybekci’nin İzmir’den aday gösterileceğini yazan ilk haber sitesi olduk. İlk haberimiz de temayül sonrasında, yani 19 Kasım’da “AK Parti İzmir için Nihat Zeybekci çalışması” ve “Yüzde 80 Zeybekci aday” başlığı ile iki haber yazdık. 21 Kasım’da “AK Parti’de Nihat Zeybekci sesleri” haberlerini “ilk” yapan olduk. Zeybekci isminin kesinleştiğini yine bizden okudunuz.

Hafta başına ise Zübeyde Hanım Eğitim ve Müze Gemisi’nin yerine Denizci Millet Kıraathanesi’nin geleceğini duyurduk. Haberimiz büyük ses getirdi. CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan konuyu TBMM gündemine taşıdı. Ardından da Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nda açıklama geldi. Bunun ardından da Kordon’da müze gemisinin demirlediği yere asılan “Denizci Millet Kıraathanesi yakında hizmetinizde olacak” afiş apar topar kaldırıldı.

Haberimizi Sözcü Gazetesi manşetten verdi. Biz de “Yapılan bir hatayı” düzeltilmesini sağladık.

Gazetecilik araştırmayı mecbur kılan bir meslek olduğunu bir kez daha hatırlatmam gerekiyor. Her iki konuyu da derinlemesine araştırdık ve iki haber de büyük ses getirdi.

“Bizi takip edin ilk sizin haberiniz olsun” sloganına uygun gazetecilik yapmaya devam edeceğiz!