Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Kasım ayı meclis toplantısı EBSO Meclis Başkanı H.İbrahim Gökçüoğlu yönetiminde İzQ İnovasyon Merkezi Konferans Salonu’nda gerçekleşti. Toplantıya İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Fahri Mutlu Tosun’da konuk olarak katılım gösterdi. Toplantıda yağtığı konuşmada İzmir’e ilişkin önemli açıklamalarda bulunan Başsavcı Tosun, Türkiye’de artan yasadışı bahis ve kara para aklama olaylarını İzmir’de önüne geçmek için sadece yasa dışı bahis ve kara para aklama suçlarıyla ilgilenen özel bir savcı görevlendirdiklerini açıkladı. Asayişi bozan olaylara karşı çok şiddetli yaptırımlar uygulamak için çalışmalar yaptıklarını ifade eden Tosun, “Ülkemizin gri listeye nasıl girdiyse çıkması lazım. Ülkemiz bu hususta gerek yargıda gerekse emniyette gerekli çalışmalarını yaptı. İzmir’de yasa dışı bahis ve kara para aklama suçlarıyla ilgilenen özel bir savcı görevlendirdik. Yasadışı bahis ile ilgili 52 şüpheliyi gözaltına aldık”

İZMİR’E ÖZEL SAVCI

Hakim ve savcıların adaletin sadece mahkemelerde değil topluma da bunu sağladıklarını göstermeleri gerektiğini ifade ederek İzmir’de yapılan çalışmalara ilişkin önemli açıklamalarda bulunan Tosun, “Ben bir hukukçu olarak sadece adliyede değil bütün yaşantımda bunu yansıtmalıyım. Hukuk benim bir yaşam tarzım karakterim. Yapılan iyi düzenlemeler aha iyi hale getirilmesi için ülkemize bulaşan kötü algıları yıkmak hepimizin görevi. İzmir’de herkesin hukuki güven içerisinde hayatını sürdürebilmesi hem sorumluluğum hem görevim. Asayişi bozan olaylara karşı çok şiddetli yaptırımlar uygulamak için çalışmalar yapıyoruz. Ülkemizin gri listeye nasıl girdiyse çıkması lazım. Ülkemiz bu hususta gerek yargıda gerekse emniyette gerekli çalışmalarını yaptı. İzmir’de yasa dışı bahis ve kara para aklama suçlarıyla ilgilenen özel bir savcı görevlendirdik. Yasadışı bahis ile ilgili 52 şüpheliyi gözaltına aldık” diye belirtti. 

ADALET ÖLÜRSE DEVLET ÖLÜR
Adaletin bir ülke için ne kadar önemli olduğunu belirterek Türkiye’nin mevzuat anlamında birçok ülkeden önde olduğunu belirten Tosun, “Adalet ölürse devlet ölür. Gerçekten bizim bütün mahkemelerin adalet mülkün temeldir temelidir yazar. Orda ki mülkten kasıt hepimizin bildiği gibi devlet. Adalete güven, devlete güvendir. Adalete güven azalırsa devlete güven azalır. Yatırım, ekonomi, hukuk, demokrasi kalkınma bunların hepsi birbiriyle bağlantılıdır, ağrımazsınız. Ya hep birlikte kalkınır ya hep birlikte aşağı seyreder. Gerek ulusal gerek uluslararası hukukla kıyasladığımız zaman ülkemizdeki yargı alanındaki durumu olarak bazı değerlendirmelerimde olan güve  veya endekslerde alt seyirde gösteren çalışmalar var. Demokrasiyle alakası olmayan ülkeler bile bizim üstümüzde gösteriyorlar. Ülkemize yönelik kötü algılar var. Bizim kendimizi bu anlamda çok daha iyi anlatmamız gerekiyor” diye konuştu.

ANAYASANIN DEĞİŞECEĞİNE İNANIYORUM

Bir ülkede yargının doğru şekilde işlemesi için temel olarak 3 unsurun olduğunu belirten Tosun, “Birincisi kanunların çağın gereklerine uygun olması, ikincisi kanunlara uygulayacak yargı mensuplarının sayısının ve fizik imkanlarının yeterli olması üçüncüsünün de bunların iyi yetiştirilmiş olmasıdır. Mevzuat anlamında şunu söyleyebilirim ki dünyada kanunlar anlamında Avrupa Birliği ülkeleri dahi birçok ülkeden ileri düzeydeyiz. Hatta 2010 yılında Anayasa’da değişen bir madde ile eğer iç hukuk kuralları ile uluslararası hukuk kuralları çatışıyorsa uluslararası hukuk kuralları uygulanacaktır.  İnsan hakları alanında düzenleme bu kadar iddialı bir düzenleme. Mevzuat alanında bir sorunumuz yok. Medeni kanun birinci maddesi şu kanun lafsıyla ve ruhuyla temas ettiği büyün alanlarda meridir. Her kanunun bir lafsı ve bir ruhu vardır. Bizim mevzuat anlamında düzeyimiz birçok ülkeden ileri yalnız birçok değişikliğe rağmen anayasamız halen 1982 anayasası. Her ne kadar değişimler olsa da ruhunun da değişmesi için önümüzdeki süreçte Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin yeni bir anayasa yapacağına inanıyorum” dedi.

AMİR DE DEĞİLİZ EMİR ALANDA

20 yıllık süreçte hakim ve savcı sayısının 3’e katlandığını belirten Tosun, “20 yıl önce yaklaşık 8 bin hakim savcı vardı şu an 24 bin hakim savcı çalışıyoruz. Teknolojiyi ulusal yargı ağı ile en iyi kullanan ülkelerden biriyiz. Adli soruşturma kapsamında video konferans yöntemiyle bağlanıp ifade alabiliyoruz. Hukuk mahkemeleri alanında avukatlarımız e-duruşma ile mahkemede davaya katılabiliyorlar. Üçüncü unsur olarak ise yargının iyi işlemesi için görev yapan hakim ve savcıların bağımsızlık ve tarafsızlık içinde görev yapmasıdır. Bizler devlette üç güç yasama yürütme yargı. Üçü de birbirinde ayrı ve görevleri tanınmış. Bizler yasama ve yürütmenin amiri değiliz ama emir altında da değiliz” ifadelerini kullandı.

WhatsApp Görsel 2023-11-27 saat 19.23.37_34b54f4e

ENFLASYONA OLUMLU KATKISI VAR

Toplantıda açılış konuşmasını gerçekleştiren EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar 13 Kasım’da katıldığı Ticaret Bakanı Ömer Bolat’ın İş Dünyası ile istişare toplantısının verimli geçtiğini belirterek şu ifadeleri kullandı;

“Tarafların karşılıklı görüş alışverişine imkan tanıması açısından oldukça verimli geçti. Fahiş fiyat, stokçuluk ve haksız ticari uygulamalarla kararlılıkla mücadele edildiğine ilişkin değerlendirmede bulunulurken, fiyat indirim kampanyasının, Enflasyon oranı artışının yavaşlamasına olumlu katkısı ifade edilmiştir. Ekonomi yönetimimizin, aynı kararlılıkla ve titizlikle enflasyonla mücadeleyi başarıyla sonlandırmasını diliyor ve bekliyoruz. Bu vesile ile bir toplantıyı hatırlatayım. Çarşamba günü saat 14.00’de İZQ’da Enflasyon Muhasebesine ilişkin Adnan Yıldırım’ın ve başdenetçilerin katılacağı bir toplantı düzenliyoruz.”

MALİYET YÜKÜMÜZ ARTIYOR

Konuşmasının sonu da karşılıksız çeklerle ilgili açıklamalarda bulunan Yorgancılar, “ Öncelikle, 2024 yılında uygulanacak enflasyon muhasebesine ilişkin özellikle de borçlu şirketlere yeni bir vergi yükü doğuracak olmasından dolayı bazı tereddütler oluşmuştur. Henüz uygulama başlamadan, vergisel sonuçlara ilişkin yeni bir düzenleme yeniden değerlendirilmelidir. Avrupa Birliği (AB) Komisyonu, enerji krizi nedeniyle geçen yıl uygulamaya geçirilen ve yüksek enerji maliyetlerinde şirketleri desteklemeyi kolaylaştıran olağanüstü tedbirlerin Haziran 2024'e kadar uzatılmasına karar verdi. Yani, rekabet halinde olduğumuz ülkelerde firmaların avantajı artarken, bizlerin de maliyet yükü artmaktadır” dedi.