Türkiye, seçim atmosferinden bir türlü kurtulamıyor. Yerel seçimlerin ardından 4.5 yıl seçim yok denildi ama 1 ay geçtikten sonra YSK’nın kararı ile 23 Haziran’da Türkiye’nin en büyük metropolü olan İstanbul için seçim kararı alındı.

YSK, sadece İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerini iptal ederek yenilenmesine karar verdi. Böyle olunca 4.5 yıl seçim olmayacak tezi de çürümüş oldu. İstanbul seçimlerinden sonra da kimse 4 yıl içinde yeni bir seçimin olmayacağına garanti veremez.

Tabi bu siyasi atmosfer ülke ekonomisini de derinden sarstı. YSK’nın seçim kararına herkes kendi konumuna göre yorum yaptı. Seçimi kazanan taraf, kararı hukuka aykırı, siyasi olarak değerlendirirken, seçimi kaybeden taraf ise milli iradenin sandıkta son kararını vereceğini ifade etti. 

Dünyaca ünlü hukukçular ise YSK kararının hukuk ile bağdaşmadığı görüşünü dile getirdiler. Birçok kanaat önderi ve STK temsilcisi ise bu konudaki görüşlerini siyasetin sert üslubu nedeniyle kamuoyu ile paylaşamadı bile. Bütün bu tartışmalar bir yana, karar ile başkanlığı elinden alınan Ekrem İmamoğlu ise, kararı kabul etmemesine rağmen, Pazartesi akşamı yaptığı konuşma ile Türkiye’de yeni bir lider doğduğunu bize gösterdi.

Toplumu kucaklayıcı, insanlara umut aşılayan ve mücadele azminin daha da arttığını gösteren sözleri, yüz ve vücut hareketleri bunu da ortaya koydu. Konuşmasının bir yerinde ceketini ve kravatını çıkarması, gömleğinin kollarını sıvazlayarak ‘Haydi bakalım işte meydan ’ dercesine 23 Haziran için seçim startını vermesi insanları etkiledi.

Türkiye siyasetinin geçmişine de baktığımızda liderlerin ortaya çıkışı genelde hep mağdurluk üzerinden olmuştur.  Erdoğan’ın da siyaset sahnesinde etkin bir şekilde yer alması 4 ay cezaevinde yatması, 2002 yılında seçimleri kazanmasına rağmen Başbakan olamaması ile gerçekleşti. Türk halkı mağdur siyasetçiyi her zaman desteklemiştir. Siyaset sahnesinde yapılanları dikkatle not ederek, seçim sandığında her zaman yanıtını vermiştir. İmamoğlu da tam da bu noktada mağdur siyasetçi tanımına uyuyor.

13 bin oyla seçimi kazanmasına rağmen, Ak Parti’nin kurucusu isimlerinin bile kabul etmediği,  kamuoyunda tartışılan bir kararla başkanlık mazbatası elinden alındı.  İnsanın Türkiye’de yeni liderleri yetiştirmek için özellikle mi mağdur yaratacak kararlar veriliyor diye aklına da gelmiyor değil. 23 Haziran tarihinde Türkiye’de herkesin gözü İstanbul’da olacak. Bu seçim sadece İstanbul’un başkanını belirlemekle kalmayıp, önümüzdeki yıllarda Türkiye’de söz sahibi olacak yeni bir liderin doğuşunun da başlangıcı olabilir. Bunu da tam 45 gün sonra göreceğiz.